Bu dünyaya gelen herkesin, bir uyandırılma yolu vardı. Kimini Hızır, kimini uçan kuş, kimini yerden biten ot, kimini açan çiçek, kimini akan su, kimini dilsiz taş... Kimini ise aşk uyandırır..
Uzak mahallenin çocuklarından biriydi Sinan. Damları akan evlerin pencerelerinde, göğe bakarak düşler kuran, dışarıda iyi insanların olduğunu umut eden, sevgisizlikten kurtulmanın yolunun yalnızlık olduğunu zanneden, doğuştan öteki olanlardandı...Görmezden gelinen, susması istenen, varlığı önemsenmeyenlerdendi..