Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aslı Tanrıverdi

Her zaman en iyisi olamazsın, bazen bazı insanların hayatındaki kötü insan sen olursun. Önemli olan geçmişe yanmak değil, geleceği planlamaktır.
Reklam
... Ama geçmişteki hatalardan ders çıkarmış birisinin deneyimlerini silersek, yine aynı hataları yapma eğiliminde olacaktır. Yani aslında yaşananlar yaşanmıştır ve insan yoluna öğrendikleriyle devam etmelidir.
Bir insana verilecek en zalimce ceza onu yalnızlığa mahkum etmektir; bizler sosyal varlıklarız ve başkalarıyla ilişki içinde olduğumuzda en iyi şekilde yaşarız.
Sayfa 212Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Pişmanlık hayatın gerçeği; nasıl yaşarsan yaşa, her zaman bazı konularda pişman olacaksın. Geçmişin bir kısmına takılıp, neden böyle oldu, diye suçlamaman gerek kendini. Geçmişi olduğu haliyle kabullenip bundan sonra ne olabileceğine bakmalı insan.
Sayfa 138Kitabı okudu
Sen de sevilmek istiyorsun, bunu hak ediyorsun da... Ama sevilmek için feda ettiğin şey, senin en temel değerin olan benlik saygın olmamalı.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Biz eğitildik. Eğitim sayesinde belli haklar edindik, çeşitli görevlere tayin edildik... ve uykuya daldık. Her eğitimli insan, ne olursa olsun - doktor, hakim, memur, mühendis, avukat veya katip - canlı bir fenerdir ve her fener, konan yeri aydınlatmalıdır; gerek ana caddeyi veya küçük sokağı, gerekse büyük meydanı veya şehrin dışındaki yolu.
... Tek gaye hedefe ulaşmak. Ama hedefe ulaşınca bir de bakıyorsun ki, hayat gitmek istediğin, varmak istediğin sonuçların toplamı değil, yolun kendisiymiş. Sen hedefe ulaşmaya çalışırken, yolu kaçırıyorsun.
Sayfa 192Kitabı okudu
... o insanı hiç unutmamak ve öfkeni her daim zihninde canlı tutmak, sadece sana zarar verir. Sen kendi kendini yerken, o hayatını yaşamaya devam ediyor olabilir.
Sayfa 121Kitabı okudu
Diğer insanlar için yaptığın iyi şeyler konusunda dikkatli olmalısın. Çünkü iyi şeyler yapma arzumuz yani merhamet kapasitemiz sonsuz değildir. Eğer bu kapasitemizi olur olmadık yerde ve kişilerde kullanırsak, hem kendimiz hem de çevremizdekiler gerçekten merhametimize ihtiyaç duyduğunda yanıt veremeyebiliriz.
... hayattaki ufacık güzel şeylerin nasıl da korkunç şeylerin omuzlarında yükselebildiğini düşündüm.
Sayfa 350Kitabı okudu
Reklam
Birinin sana ihtiyacı olduğunu bilmenin insana bir tür güç bahşettiğini düşündüm. Bunun kemiklerimi güçlendirdiğini, kanımı koyulaştırdığını hissediyordum. Kendimi, tanıdığım herkesten daha büyük ve daha akıllı hissediyordum. İstediğim her şeyi ama her şeyi yapabilirdim.
Sayfa 317Kitabı okudu
Ben, kendime bile, "Sana şu gerek, bu gerek," diye sınır koymaz, çizgi çekmez iken, nasıl olur da bir başkasının tercihine "Peki," demezdim. Dedim.
İnsanlar birbirlerine gülüyorlarsa aralarında nefret, birbirleriyle gülüyorlarsa aralarında sevgi çoğalıyordu.
Sayfa 296 - KamberKitabı okudu
Akıllı insan kendisine zarar verecek sevgiyi istemez.
Sayfa 4 - BabaydarKitabı okudu
Bütün inançların temeli sevgidir. Her kim bir şey veya kimseyi severse ona inanmış, boyun eğmiş, kulluk etmiş olur. Kulluk, sevginin yedi derecesinden biridir ki ilk adımda dostluk başlatır. Bazı dereceler ezeli 'ilgi'den doğar, ilgiyi 'sevgi' takip eder. Sonra 'tutku', 'aşk', 'şevk' ve 'kulluk' diye devam edip ebedi 'dostlukta' nihayet bulur. İyi veya kötü, yararlı veya zararlı her tür sevginin bir etkisi, sonucu, meyvesi ve hükmü vardır. Coşku, zevk, özlem, yakınlaşma, ayrılma, uzaklaşma, terk etme, sevinme, üzülme, ağlama, gülme...
Sayfa 3 - BabaydarKitabı okudu
... Belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz. Ama daha derinlere inin, sonunda sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz: Siz bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz! Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil...
Sayfa 156Kitabı okudu
Reklam
"Ahmak horlamaya bir başladı mı balıklar ağına takılmak için yarışır,"
Sayfa 102Kitabı okudu
Dışta ölü olan içeriden bakıldığında yaşar ve bunun aksi de geçerlidir; güzel olan güzel olmayana, zengin olan fakire, utanç verici olan gurur kaynağına, bilgili bilgisize, güçlü güçsüze, kıymetli kıymetsize, neşeli gamlıya, talihli talihsize, dostça olan hasmane olana, şifalı olan ise dert verene dönüşür, yani kısacası Silenus misali ansızın her şey yer değiştiriverir.
Sen de kendine başka bir baba bul. Herkesin babası çoktur bu ülkede. Devlet baba, Allah baba, Paşa baba, Mafya babası... Burada kimse babasız yaşayamaz.
... Oysa hayat karmaşık yollardan oluşuyordu, hangisine gideceğine de her insan kendisi karar veriyordu.
Sayfa 460
Bir kız çocuğunun büyümesi ne zaman biter acaba? İlk adet gördüğünde mi, 18 yaşını doldurunca mı, evlenince mi, saçına ilk ak düşünce mi? Bence hiçbiri değil. Bir kız çocuğu büyümez, kaç yaşına gelirse gelsin asla büyümüş gibi hissetmez kendini. Son nefesini içi arzularla, heyecanlarla dolu bir kız olarak verir. ...
Sayfa 459Kitabı okudu
Ben karanlık biriydim. Büyük, yabancı ve zifiri karanlık bir evde dolaştığını hayal et! Yüzlerce oda var. İçlerinde her türden binlerce şey mevcut ama tek bir ışık huzmesi bile yok. El yordamıyla yürüyorsun. Böyle bir ortamda insan her türlü kötülüğe bulaşabilir. Birçok iyi insana zarar verebileceği gibi, kendini de mahvedebilir. Böyle bir durumda sen kim oluyorsun? Kötü adam mı? Deli mi? Hayır, sen sadece ışıksız kalmış, mutsuz bir adamsın.
Sayfa 137 - EphesusKitabı okudu
Reklam
Bilincin bencilliğinin dürüstlüğünün ölçüsüdür. Ona dikkatle kulak ver.
Negatif bağlılık, Richard. Yaşamından bir bulutu gerçekten uzaklaştırmak istiyorsan o kadar tantanaya gerek yok, sadece gevşer ve onu düşüncelerinden uzaklaştırırsın. Hepsi bu işte.
... Çünkü kadınlar ne kadar güçlenirse güçlensin burası "erkek" bir ülkeydi.