Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Asuman Küçükarslan

Asuman Küçükarslan
@Asu2552
Zaman geçiyor sandım, meğer ömrüm geçmiş.
26 okur puanı
Eylül 2023 tarihinde katıldı
Kendinizi arayın
Sanki onu bir yerde terk etmiş,bırakmış,gitmiş gibi…Seslenin içinize…Kendi adınızı söyleyerek seslenin. “…Neredesin?Ben geldim….”deyin.Kendini yıllar öncesi bir yere mahzunca bırakmış…Şimdi bambaşka birine dönüşmüş hali ile kendi gerçeğinizi arar gibi seslenin…
Reklam
Doğmak bir örselenmeye uğramaktır.Ana rahmine gömülmüş,emniyet içindeki varlık birdenbire hayatla karşılaşır.Doğum bu yüzden, o huzur ve emniyetten kopuşu simgeler.Büyüdükçe yalnızlaşırız.Büyümek,kişinin kendi ayakları üzerinde durması demektir; kendisine güvenmek,ayrılığa ve bir başınalığa katlanmak demektir.Büyüdükçe,insanlar arasındaki sınırları ayrımsamamak başlarız:Ben nerede bitiyorum,o nerede başlıyor? Çocuk büyüdükçe yalnızlığının farkına varır,anne babasının bir uzantısı değil de onlardan apayrı bir varlık olduğunu acıyla fark eder.Bireysel eylemin imkân ve sorumluluklarıyla yüzleşmek,korkuyla yüzleşmek demektir.Dünya karşısında çaresiz ve güçsüz kalma ihtimali her zaman mevcuttur.Bir sabah,dilini anlamadığınız ve simgelerini çözemediğiniz insanların yaşadığı bir şehirde uyanmak gibidir bu.Başınız sıkıştığında,bir belaya uğradığınızda kimden ve nasıl yardım isteyeceksiniz?İşte evde olmak o yüzden çok güzeldir.
Bilinç farkındalıktır,farkındalık dikkat etmektir ve dikkat etmek o anda olmak ve odaklanmaktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Değişim zihinde başlar
Bedensel deneyimler zihnin inandığı şeylerden ibarettir.Hepimiz kendi özümüzde şifalanma potansiyellerine sahibiz.Bütün mesele bu potansiyeli nasıl harekete geçireceğimizi öğrenmemizdir.
Eğer insan yalnızca “sahip olduğu”şeylerden ibaretse,onları yitirdiğinde,kendini de yitirecek,kim olduğunu bilemeyecektir.Böylece yaşamı yanlış kurmanın sonucunda ortaya yenilmiş,moralsizlik,yıkık ve acınacak bir insan çıkar.”Olmak” kavramında ise sahip olunan şeylerin kaybedileceğinden doğan endişe ve korku yoktur.Olduğum gibiysem ve kişiliğim “olmak”tarafından belirleniyorsa kimse benden bunu alamaz ve kişiliğimin yıkılması tehlikesi de doğmaz. Odak noktamı ve davranışlarımı yönlendiren güdüleri,kendi içimde bulurum.
Reklam
Tüketim toplumunda ayna yok,vitrin var;bireyin kendini düşünemediği,ancak gösterge eşyaların seyrine daldığı,göstergelerin mantıksal hesabını yaptığı geometrik bir tüketim yeri var.
Gün gelir hissetmediğin acının da hesabı senden sorulur.Kalbimden sorumsuzum sanma.
Yolda gidiyorsunuz,kafanızı çevirip yandaki küçük parka baktınız ve bir anda bu anı daha önce de yaşamış olduğunuzu hissettiniz.Evet, dejavu.Sizce nedir dejavu;Geçmiş mi, rüya mı, yoksa geleceği mi görüyorsunuz?
İnsanlardaki seyir merakı,bu merakın doğurduğu acımasızlık,habire dönen karanlık bir çark,çarkın öğüttüğü insanlar,yarım kalmış sevdalar ve parçalanmış hikâyeler…
Kendi olan,doğal insanla sohbet etmekten keyif alıyorum,yaşam anlamını buluyor ve kendimi “yaşıyor” hissediyorum.
Reklam
Birinin hayatında çok fazla rol almak;ya kaybetme korkusu ya da duygusal yoksunluk göstergesidir.
Umut,önümüzdeki kapılar kapandığında Allah’ın bize açık tuttuğu başka kapılar olduğuna inanıp aramaya başlamaktır.
Asıl yalnızlık,sana hiç kimsenin dua etmemesidir.Sen sana dua eden insanları kaybetme,gerisi hayatında olmasa da olur.
Duygu durumumuzu değiştirmek için,önce duygumuzu kabul etmeli ve bundan kaçmamalı,sonra ise bunun hangi düşüncemizden çıktığını bulmaya çalışmalıyız.
Duygusal okuryazarlık hayatın herhangi bir noktasında öğrenilebilir ama duygusal okuryazarlığın en iyi öğrenilebileceği dönem çocukluk dönemidir.
Hiçbir insan ve hiçbir kader,bir başka insanla ya da kaderle kıyaslanamaz.Hiçbir durum kendini tekrarlamaz ve her bir durum farklı bir tepki gerektirir.Bazen insanın kendini içinde bulduğu bir durum, eylem yoluyla kendi kaderini şekillendirmesini gerektirebilir.
Reklam
İçinde bir şey saklı.Hiç bulmadığın,hiç denemediğin,bir köşede durup hiç bakmadığın.Özünde bir derinlik var,kuyu kazıp hiç inmediğin.Başkalarında göremediğin var.İçinde gizem,serüven,bilgi olan bir hazine var.Öz’ün var.Ruhun var.Benliğini düşüncelerini başkasına teslim etme.
Hayatın böylesi bir yolculuk olduğunu,mananın önemli olduğunu öğrenmeden yol alınmaz.Sonrası bildik hikâye,kendimizle tanıştıkça yoruluruz,yoruldukça güzelleşiriz.