Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aylak adam

Aylak adam
@Aylakadam7
İnsanoğlu hayatta o kadar acı çeker ki, canlılar arasında yalnız o,gülmeyi icat etmek zorunda kalmıştır. Friedrich Nietzsche
Uzun süreli bir sistem, bu tekil çıkarların başarıyla tek bir potada eritilmesini, tartışmaların minimum tahribatla yapılmasını sağlamalıdır. Neoliberal kapitalizmin ve onun müreffeh tüketim toplumunun ideal rejiminin demokrasi olması da bundan değil midir? Politik farklılıkları uzlaşmayla çözmek iktidar değişikliklerini kanlı isyanlar ya da darbelerle değil de, “seçim” adı verilen kuralları önceden belirlenmiş süreçlerle halletmek; işte bütün mesele budur! Tabii yirmi birinci yüzyılda, daha önce değil.
Sayfa 28 - KronikKitabı okuyor
Reklam
Aylak adam
Bir kitabı okumaya başladı
Bunu Herkes Bilir
Bunu Herkes BilirEmrah Safa Gürkan
8.2/10 · 3.628 okunma
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Evrim Kuramı ve Mekanizmaları
Evrim Kuramı ve MekanizmalarıÇağrı Mert Bakırcı
9.1/10 · 1.326 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gecenin sonunu yazmak için orayı bilmek gerekir. Ölümü yazmak için ölmek gerekir!
Reklam
Demokrasi! En mantıklısı buydu. Sonuçta, toplumla lider ilişkisi, aynı kafeste kapalı kalmış bir insanla bir hayvanın durumundan pek farklı değildi. Diktatörlükte kafesin kapısı birden açılır ve içeri aç bir aslan atılırdı. Ama demokrasi, insanın ne tür bir hayvanla kafese kapatılacağını seçme özgürlüğüydü. Etobur mu? Otobur mu? Omnivor mu? Tek mi gezer? Sürü halinde mi avlanır? Nesli tükenmekte olan bir tür müdür? Evcilleşebilir mi? Ve bunlara benzer soruların yanıtları göz önünde bulundurularak bir seçim yapılabiliyordu. Tabii yine de ortada bir kafes, bir hayvan ve kilitli bir kapı vardı ama yapacak bir şey yoktu. Dünyanın gerçekleri şimdilik bu düzeydeydi! Ayrıca diktatörlükte hayvan ölene kadar kafeste kalırken, demokraside ancak bir sonraki seçime kadar hüküm sürebiliyordu. İnsan da, bedenindeki diş izlerini sayıp kaç kilo etinin ya da parmağının eksildiğini ölçebiliyor, buna göre de kafes hayatını aynı hayvanla sürdürüp sürdürmeyeceğine karar verebiliyordu...
Sayfa 133Kitabı okudu
Gülümsedim. O da mutlaka gülümsedi ama ben göremedim. Çünkü yüzü siyah bir peçeyle kaplıydı ve sadece gözleri açıktaydı. Çünkü masallarında Açıl Susam, Açıl! diyenler, gerçek hayatta Kapan Kadın, Kapan! demişti. Dünyanın öyle bir yerindeydik ki erkeklerin herbiri kendini Ali Baba sanıyor, geriye kalan herkesin de Kırk Haramiler olduğuna inanıyordu. Anlatıla anlatıla, masal gerçek olmuştu...
Sayfa 406Kitabı okudu
%19 (167/877)
Aslan Asker Şvayk
Aslan Asker ŞvaykJaroslav Hasek
8.6/10 · 739 okunma
GÜNDÜZ YARASALARI
Bir görsek andığımız yüzü, Tanır mıyız? —Tanır mıyız Sevdiğimizi, bilir miyiz neydi— Sevdik mi, seviyor muyuz? Yürüyüşü, saçının dökülüşü— Anımsar mıyız, anımsıyor muyuz? Bir anıdan başka nedir ki sevdiğimiz? Gündüz yarasalarıyız biz.
Sayfa 18 - Metis
Aylak adam
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Reklam
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.