Bu topraklarda kadın erkek demeden yaşıyoruz varoluşun sancılarını. Ellerimizi, gözlerimizi ve en kuytusunu bedenlerimizin; birer silah gibi dolduruyor cehalet. Birbirimizi vuruyoruz söylenmemiş sözlerle, yerine doğrusu konmamış düşüncelerle yaralıyoruz hislerimizi. Gençlik, kırgın bir kuş gibi ayrılıyor bam telinden kalbimizin.