Bütün normal yaşam türleri, farkında olsa da, olmasa da emir almaktan nefret eder. Eğer emri kendisinden daha az gelişmiş biri veriyorsa, bu nefret katlanır.
Aşağıdaki alıntı robotun insana söylediği; aslında ne kadar da haklı..
"..Beni sizin yaratmış olmanız, mantığın tüm prensiplerine aykırı......
Küçümsemek istemiyorum ama lütfen gidin bir bakın kendinize! Yumuşak ve gevşek bir maddeden üretilmişsiniz, güçsüz ve dayanıksızsınız, ihtiyacınız olan enerjiyi, organik maddeleri verimsiz yöntemlerle okside ederek kazanıyorsunuz. ....Sıcaklık hava basıncı, nem ya da radyasyon yoğunluğundaki en ufak bir değişim, etkinliğinize darbe vuruyor. Derme çatma varlıklarsınız.
Artık odamdan dışarıya çıkamıyorum. Yataktan kalınca sedire uzanıyorum. Sedirden kalkınca yatağa giriyorum. Daha fazla kımıldamaya mecalim yok. Sanki içimde beni hareket ettiren bir zemberek kırılmış diyebilirim.
...hepsine, hatta Salih Ağa'ya bile hakkımı helal ediyorum. Bunların hiçbiri "ne yaptığını" bilmiyor.
Eğer, bilmiyorlarsa kabahat kimin? Kabahat benimdir. Kabahat, ey bu satırları heyecanla okuyacak arkadaş; senindir. Sen ve ben onları, yüzyıllardan beri bu yalçın tabiatın göbeğinde, herkesten, herşeyden ve her türlü yaşamak zevkinden yoksun bir avuç kazazede halinde bırakmışız. Açlık, hastalık ve kimsesizlik bunların etrafını çevirmiştir. Ve cehalet denilen zifiri karanlık içinde, ruhları, her yanından örülü bir zindanda gibi mahpus kalmıştır.