Bugün görüş günüydü. Ama kuşlar hiçbir şey getirmediler. Ne babamı, ne de senin mektubunu. Sen bana demez miydin hep, çok istediğin bir şey varsa söyle, kuşlar pazara gidince belki getirirler diye?
“.. birini överken içten olmadığınız fark edilse dahi yine de kulağa hoş gelir, zevkle dinlenir. Övgü sözlerinin en azından yarısı, övülene gerçek gibi gelir ve toplumun her sınıfından insanlar için bu değişmez.”
Küçük bir zamandı
Beni sana getiren.
Güneşli bir sabah.
Oysa bilemezdim az sonra ellerine ellerimi bırakacağımı,
Bir küçük heyecan yüreğimde saklı, adımlarım sık,
Beni sana getiren.
Oysa koca bir tebessümün içinde saklıymış dünya,
Yeniden keşfedilmiş,
Yeniden yaşamaya değer her şey.
Birden çıka gelen bir çocuk sevinci gibi,
Beni sana getiren.
Oysa cambazın üstünde gezindiği ipmiş bu sevda,
Ha düştü ha düşecek ayarında,
Risk almak değil, ateşle oynamakmış,
Beni sana getiren.
Küçük bir zaman
Şimdi beni senden ayıran.
Bir gece sesi,
Belki de bir şarkı sessizliği.
Küçük bir zaman…