Yapçak bişey yok lafını fazlasıyla benimseyerek felsefenin anasını hayretlere düşürmüş Hatun kişisi !
Çok kitap, az insan...
Çok kahve, dozunda aşk...
Kemalist bir İzmirli....
"""Düpedüz bunalımdaydım. Paso uykum geliyordu, yataktan kalkarken bile esniyordum. İki de bir geriniyordum. Bir keresinde canıma kıymayı dahi denedim. Fakat intihar mektubu yazarken uyuyakaldım..."""
Maddi bedenin tek gerçeklik olduğuna inanan biri olsanız bile, düşünün lütfen ; fizik bedene yaşam veren, duygu ve ifade yolları
kazandıran enerjiye, yani yaşam gücüne, beden ölünce ne oluyor?
"Tıpkı .şimdi bizi er gibi birbirine
yabancı olan iki insan, aralarındaki duvarı birden
yıkar, kendilerini, birbirlerine çok yakın, duyar,
tek bir kişi gibi hissederlerse, o an, yasanım en heyecanlı
en başdondürücü anıdır"
İçinde hâlâ acıyan bir yer vardı, ama iyi şeyler vaat eden bir acıydı bu, tamamen kapanmadan önce kabuk tutarken
yanan yaralar gibi sıcak, ama yumuşak bir acı........