“Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.”
savrulurken raconun kırmızı pelerini o zarif öfkeye;
zaman ki sana hasta olmuş, incelikli haytasın.
raksederken mahallenin maşallahı, eyvallahı
güzelleş be oğlum, şimdilik ölümüne kadar hayattasın, şimdilik ölümüne kadar hayattasın.
İki hafta boyunca kitap okumak, yürüyüşe çıkmak, hayal kurmak, rahatsız edilmeden uzun uzun okumak, iki hafta boyunca telefonsuz ve radyosuz yaşamak, konuşmak zorunda olmamak, bir anlamda rahatsız edilmeden kendim olmak istiyordum.