Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Akhilleus

Azize kendisine inanan müridini terk eder mi? Sen terk ediyordun işte... Senin kadar acımasız ama güzel azize yaşamamıştır dünya üzerinde. Beni, acını alan bir sargı bezi, kanını dindiren yara bandı gibi kullanıyordun. İyileşince de terk edip gidiyordun. Bu kaç yıl sürdü bilmiyorum. Sonsuza dek sürse... çekerdim.
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Sakarmeke
SakarmekeMehmet Fırat Pürselim
8.5/10 · 175 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Geçmişte kalan duyguları deşmek her zaman üzüntü vermiştir bana, çünkü olayları anımsayabilirsiniz, ama duyguları asla. Anımsadığınızı sandığınız, o duyguların silik birer gölgesinden başka bir şey değildir.
Sayfa 151Kitabı okudu
Latife Tekin romanlarına bir giriş kapısını yıllar önce Ayhan Geçgin aralamıştı: “ Edebiyatımızda halk bütünüyle kaybolmadan önce onu son kez , kaybolmak üzereyken yakalayan kişi belki de 1980’lerin ortalarında yayınladığı ilk iki kitapla Latife Tekin olmuştur. Herhalde bu tarihten sonra halk, edebiyata ancak oraya buraya dağılmış, geriye kalan parçalar olarak girebilirdi.”
Reklam
Yirmi küsür tıl sonra Simone de Beauvoir'da ("kişi kadın doğmaz, kadın olur"), seksen yıl sonra Judith Butler'da ("toplumsal cinsiyet normlarını pekiştiren değil, altüst eden bir kahkaha") yankılanacak, kadınlığın hazır bulunmuş değil, her an yeniden yaratılan bir oluş olarak düşünülmesi gerektiği fikrinin ilk filizleri Woolf'tadır. 1921'de günlüğüne yazdığı cümleyi ("Önce gelen kadın romancılardan biri olarak ün kazanmak istemiyor insan") "Kadınlar İçin Meslekler"de o cevapsız bıraktığı soruyu ("Yani kadın nedir? Sizi temin ederim ki bilmiyorum") böyle mi yorumlamalıyız? Eğer kadın tanımlanacaksa, geçmişe doğru değil, geleceğe doğru tanımlanabilir.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir Oda'da okura söylenen, anlatılanın bütün kadınlar için geçerli bir ilke değil ("doğru"), her şeyin her zaman çoktan bir hikâye olduğu da değil ("yalan"), geniş bir doğruya ancak konuşanın hikâyesine çeşitli eklemeler çıkarmalar yaparak ulaşılacağıdır.
Felaketin anlatısı
Hayatta kalanlar Felaket’te katlanılmaz olanı inkar ederek hayatta kalabildikleri için, Felaket’i felaket olmaktan çıkarmadan hayatta kalmak mümkün olmadığı için, hayatta kalanın geri dönülmez bir biçimde kaybettiği şey kaybın sözünü etme kapasitesinin kendisi olduğu için, hiçbir anlatı dil bütünlüğünün bozulması gerçeğini dille bütünleştiremeyeceği için anlatılamamıştır Felaket. Dehşeti yaşayan anlatmaya başladığı anda kendi ya da başkasının yaşadığına ihanet ettiğini düşündüğü için de anlatamamıştır.
Sayfa 120Kitabı okudu
Cumhuriyetin yüzyıllık madde-mana formülündeki hesap dışı şeydi Gezi. Seksen küsür yıl sonra Fatih-Harbiye'ye verilmiş bir cevap. Hem "Türk inkılabı" nın milli gövde anlayışına, hem de devletin ideolojik aygıtına dönüştürülmüş bugünkü yorumuna. Taksim'den büyük Kazlıçeşme var, demişti Başbakan. Yanlış yorum: Fatih-Harbiye yarığının açıldığı değil, bir süreliğine kapandığı andı Gezi. Bir imkanın ufukta yanıp söndüğü an.
Sayfa 104Kitabı okudu
435 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.