Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Basri Öğüt

136 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Beowulf, İngiliz edebiyatındaki ilk destandır. İlk olması hasebiyle de önemi çoktur. Mesela İlk Dönem İngilizce'nin kaydını mükemmel şekilde tutuyor. Destan olduğunu söylemiştim ya, bana kalırsa eser destan türünün ne olduğunu, bir destanın nasıl şekillenmesi gerektiğini çok iyi yansıtmış. Şimdiye kadar yüzlerce çevirisi yapılmış ve yüzyıllardır
Beowulf
BeowulfAnonim · Yapı Kredi Yayınları · 2017640 okunma
Reklam
68 syf.
9/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
Göreceksiniz
"Size, beni hiç tanımamış olan size, Ben dün gece öldüm. Ama siz yaşamaya devam ettiniz. Binler dün gece öldü ama siz yaşamaya devam ettiniz. Fark etmediniz. O daracık pencerelerinizden kurtulun. Sizi çocukluğumda ilk kez gördüğümde anladım ki iflah olmazdınız. Seneca'nın dört erdeminin hiçbiri yoktu sizde. Bakıyordum size; elinizde son
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,6bin okunma
64 syf.
9/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Nilgün Bodur'a üç noktayı öğreten yazar: Stefan Zweig
Bir doktor... Bir hasta... Bir sorun... Hikâye bir gemide başlıyor... karakterin gizemli birini bulmasıyla... hikâyesini anlatıyor gizemli kişi buna... Doğu Hint Adaları... yalnız bir doktor... ona kürtaja gelen bir kadın... Ve gelişen olaylar... Stefan Zweig sorumluluk bilincini anlatıyor... Bir doktorun kendi keyfî amaçları doğrultusunda bir kadına bakmayı reddetmesi... ardından ruhsal bunalıma girmesi... kadının çöküşü... Yalnızlık ve onunla gelen kibir... savaş sonrası gelen bunalımlar... pişmanlık...ırkçılık... bu temaları kontrol eden bir doktor var... Amokun pençesine düşmüş bir doktor... Kadının kendisinden yardım istemesinden sonra hayatındaki amaçları yitirmiş, bir yabancı uğruna hayattan vazgeçmiş bir doktor... Tüm bunlar iyi güzel ama kadının üç erkek arasında dönen ilişkisi... Bu da güzel mi, sorarım size... Kadını düşünün... hepimiz doktor doktor diye haykırırken o kadın ne yapıyordu... uşak, kadının kocası... Ve korunması gereken bir sır... Hey, doktor... madem sorumlusun neden o kocaya, o polise de sorumluluk duymadın, soruyorum sana, soruyorum ki neden kendine sorumlu olmadın... Yabancı bir kadın uğruna bütün bunlar niye... Sırf yalnızlığının perçemine oltasını attı diye mi... Haklı mısın şimdi o kadından başka dört kişiyi daha ölümün o soğuk eline teslim ettiğin için... Oldu mu şimdi...
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021112,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
107 syf.
9/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Erotiğin Retoriği
Honoré de Balzac'ın resmen sanat adamıyım dediği kitaptır benim için Bilinmeyen Şaheser. Hem edebiyat hem resim. Azıcık da heykel. Balzac kitabı sanatla çeşnilendirmiş. 1800'lerde 1612'de yaşayan üç ressamla sanatın doruk noktasının ne olduğunu gösterir. Frenhofer, Porbus, Poussin ve Gillette. Kitapta topu topu dört karakter var. Gerçi 43 sayfa
Bilinmeyen Şaheser
Bilinmeyen ŞaheserHonore de Balzac · İletişim Yayınevi · 20133,762 okunma
174 syf.
9/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Abcdefghijklmnopqrstuvwxyz
Agatha Christie yine döktürmüş. Kadının beyni nasıl işliyor çözemezsiniz. İster 5 kitabını, ister 70 kitabını okuyun fark etmez. Polisiye edebiyatın kraliçesi olarak nitelendirilmesi boşuna değil. Şahsen kendi adıma ben, Agatha Christie'nin hangi kitabını okursam okuyayım kadına hayranlığım arttıkça artıyor. Polisiye yazmak zordur. Ama kadın yazıyor bee! Kitap Hercule Poirot'ya gelen bir mektupla başlıyor, bir ihbar mektubu. Katil kendisini ihbar ediyor. Nerede, ne zaman bir cinayet işleyeceğini yazıyor. Bundan sonra Poirot'ya üç farklı mektup daha geliyor ve cinayetler işleniyor. Ve her Hercule Poirot sonu gibi son yirmi sayfa bir solukta okunuyor. Kitabın bence Agatha Christie kitapları arasında sivrilmesi ve hak ettiği değeri görmesi lazım. Bu kitabın diğerlerine nazaran farklı bir havası var. Farklı bir atmosfer, farklı duyumsamalar... Öyle ki Poirot'nun diğer kitaplarındaki idealist ilkeleri yine bizzat Poirot tarafından silinip süpürülüyor. Katilin o kadar muntazam bir metodolojisi var ki Poirot bile kendi metodolojisini fazla kullanamıyor. Kitapta şu da var ki Agatha Christie bile farklı bir kurgulama yapmış. Poirot'ya acıyorum aslında. Adam her kitapta birbirinden aptal polislerle olay çözmeye çalışıyor. Bu arada katilin Alexander Bonapart Cust olacağını düşünüyorsanız çok feci yanılıyorsunuz. Çünkü bu Christie'nin metodolojisine aykırı.
Cinayet Alfabesi
Cinayet AlfabesiAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20005,2bin okunma
Reklam
352 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Tragic Spoiler Alert
Ahmet Ümit'in ilk romanı olan Sis ve Gece bizi klişeleşmiş bir hikayeyle karşılıyor. Bazı farklılıklar olsa da olay kaybolan bir kızı bulmaya çalışan aşığı. Sedat adlı istihbarat görevlisi evli olmasına rağmen Mine'ye aşık oluyor. Zamanla Mine Sedat'tan soğuyor ve Fahri diye anarşist bir gençle kaçamaklar yaşıyor. Bundan Sedat'a bahsediyor ve aradan fazla bir zaman geçmeden Mine kayboluyor. Şüpheler ya Fahri'de ya da Sedat'ta toplanacak değil mi? Ama öyle olmuyor. Olaylar öyle bir şekil alıyor ki bir taraf Mine'ye Alman ajanı bir taraf örgüt militanı tabirini yakıştıyor. Sedat ise ne olursa olsun amirini, polisi filan dinlemiyor ve davanın peşinden koşuyor. Roman teknik açıdan başarılı ama bana gereksiz uzatılmış, yerli yersiz bir sürü karakter kullanılmış gibi geldi. Şeref, Piç Neco, Cuma gibi. Tabii yazarın ilk romanı olduğundan mazur görmek gerek. Kitapta fazlasıyla 80 İhtilali'ne atıfta bulunuluyor. MİT içinde bozulmalar, gruplaşmalar gibi romanı uzatan faktörler var. Romanda Fahri, Sinan, Metin gibi birkaç karaktere odaklanılıyor ancak polisiye romanların çoğunda olduğu gibi burada da olay bunların altından çıkmıyor. Ahmet Ümit şaşırtıcı olsun diye saçma bir son hazırlamış. Ama bağlantıları kurduğunuzda bu sona erişmek fazla zor değil. Kitabın en iyi olduğu yer ise karakterlerin psikolojilerini iyi betimlemesi. Sonuçta Ahmet Ümit edebiyatımızın nadide polisiye yazarlarından biri ve onun günümüzdeki hâlini almasında bu eser önemli bir yer tutuyor. Dolayısıyla kitap "efsane, elinizden bırakamayacaksınız, herkesin okuması gereken bir eser" olmaktan ziyade polisiye tutkunlarının es geçmemesi gereken bir eser.
Sis ve Gece
Sis ve GeceAhmet Ümit · Everest yayınları · 201719bin okunma
424 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Aşk için ölmeli
"Halid Ziya'ya kadar romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır." diyor Ahmet Hamdi Tanpınar. Bu sözden ne anlaşılmalıdır? Halid Ziya'dan önce roman yazmaya girişmiş insanların teknik açıdan kusurlu, anlatımlarının sade ve sanat yoksunu olduğu. Peki bu doğru mu,
Aşk-ı Memnu
Aşk-ı MemnuHalid Ziya Uşaklıgil · Can Yayınları · 202118bin okunma