Ben bu kitapla yeniden doğdum... Okumayı sevdim, okur yazar oldum, kendimi buldum... Bu kitabı okuyana kadar yılda dört beş kitap okurdum, bu kitabı okuduğum sene yaklaşık 40 kitap okudum ve 1,5 sendedir aynı tempo ile okumaya devam ediyorum. Farkettiyseniz profil resmimi bu kitabın kapağından aldım, Hayri İrdal olmaktan çıktım Halit Ayarcı
"Dünyayı Değiştiren Beş Denklem" adlı kitapla başlayan matematik merakım, bu kitapta aradığını buldu. Kitapta matematiğin temel konuları - sayı ve semboller, mantık, cebir, geometri, karmaşık sayılar, eğriler, irrasyonel sayılar, olasılık, kaos teorisi gibi - kendi içlerinde tarihsel sıraya göre anlatılıyor. Kitabın en önemli özelliği
“7 Haziran 1913 gününün öğle sonrasında saat üçü on altı geçiyordu.” Bu cümleyi okuduğumda kafamı kaldırıp saate baktığımda çok şaşırdım çünkü saat tam olarak öğleden sonra üçü on altı geçiyordu yani akrep ve yelkovan üst üsteydi. Evet yazarın anlattığı “Olağanüstü Bir Gece” tam olarak bu vakitte başlıyordu ve benim içinde olağanüstü bir olasılık gerçekleşmişti. Saatlerin böyle çakışması çok ilginçti...
İlk kez Zweig okuyanlar için olağanüstü bir kitap, Zweig’i bilenler için yine olağanüstü bir kitap. Hani her yazarın bir üslubu vardır ya, bu Zweig’in kitaplarında çok belli. Bence üslup ne kadar keskin ve özgün ise bu yazarı o kadar “ölümsüz” yapar.
Sıradanlıktan çıkıp hissedişe giren, suçun verdiği karmaşık duygulardan sıyrılıp iyiliğin ve insanları mutlu etmenin mutluluğuna uyanan bir adamın hikayesi.
Zweig, Aytmatov, Yaşar Kemal ve Steinbeck en sevdiğim yazarlar çünkü bu adamlar kelimelerle anlatılamayacak hisleri kelimelerle çok güzel anlatıyorlar. Bana göre kitap okumanın en güzel yanı da bu; insanı insana tanıtması...
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023156,2bin okunma