Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ben sana mecburum...

Ben sana mecburum...
@Benahol
13 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Ağrı neydi, neremdeydi, neresiydi ağrı Kim bana kalbimin menzilini soracaksa sorsun artık Ağrıdurmadanağrıdurmadanağrıdurmadan Ağrı benim durmadan doruğuna tırmandığım Meğer yüksek bir dağmış.
Sayfa 100
Reklam
Çembercik
Ay beşiğim, şirin uykum, güneş hecem Uyandım, sen oldum, giyindim dünyayı. Deniz balkonda yapraklanıp duruyor Çembercik kuşu pencerede sabah duası Bir bağbozumu şarkısı saçların yastıkta Öyle bir sonsuzluk ki ömrün ömrümde Sende duruyor dünyanın bütün zamanları Başucunda bir şarap kandili Mumdan mühürler çıplaklığının hazinesinde Dökündüm sabahtan sonra da yıldızlarını...
Tanrının Beşiği
Serçelerin sulardan önce aktığı bir şadırvanda Ölümden, tanrıdan, zamandan özgür dedem Yüzünde beni severkenki sabahların buğusu Sonsuz bir günbatımını gülümseyip duruyor. Ey ıhlamurların çınarlarla söyleştiği bahçe Geç okudum yapraklarının açık defterini Senin bağışınmış gövdemde çiçeklenen hayat Senmişsin sonsuzluğu canımdan taşıran aşk. Sevgilim... Tanrının beşiğiymiş koynun diye uyuduğum rüya.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Düşüncem bütün dizgiselliğinden uzaklaştı. Kalemim kağıtların üstünde bir sarhoş gibi yürüyor. Ne bir şeyi anımsamak, ne de kurmak istiyorum. Hoşnutum yaşamımdan. Deniz, sonsuz memeli bir hayvan gibi uzanıyor önümde. Mavi bir kanguru gibi. Güneş onun karnındaki torbada oynaşıp duran şaşkın bir yumurcak. Yollarda portakal ağaçlarının kokusu, denizdeki bu görüntüyle sonsuz bir uyum içinde. Dudaklarımda ıslak bir tuz tadı... Benim yaşamım bir yinelemeden, kör bir nokta çevresinde dönen bir düşünceden başka bir şey değil sanki. Ne övüncüm var bu durum karşısında, ne yerinmek gibi bir duygum. Bir gün, bütün bu devinimsiz gibi görünen şeyler bir tortu olarak çökecek bir yerlerime. İşte o zaman yenilendiğimi, bir birikimi çoğulladığımı, bir çıkış kapısını araladığımı anlayabileceğim. Şimdi çok uzağım bunlardan. Eleğim suyu bile geçirmiyor öte yana, hep kuşkulu, tetikte ve sorgulayıcı. Bir gün soralar bile bitecek. Yaşam başlayacak durgun ve bütün yalınlığıyla. Yağmurun dövdüğü topraklarda iliklerine kadar ıslanan güneş, artık yeni bir şeylerin başlangıcı olacak... Gelecekten söz etmiyorum. Hayır, kesinlikle. Bir tek şunu söyleyeyim sana, ki bilmen gerekir, bütün zaman kiplerini yitirdim ben. Bir kum saati var elimde. Bu doğru. Ama mızıkçılık edip sonuna kadar akmasını beklemeden ikide bir, aklıma estikçe onu ters çevirmediğimi kim söyleyebilir?
Sayfa 131 - KırmızıkediKitabı okudu
Ümitsizliğe talim eden ve kendini kabullenen cesetleriz; kendimize rağmen hayatta kalırız ve yalnızca yararsız bir formaliteyi yerine getirmek için ölürüz: Sanki hayatımız, sadece ondan kurtulabileceğimiz ânı ileri atmamıza bağlıymış gibi...
Sayfa 41 - MetisKitabı okudu
Reklam
"Kökeninde aldatıcı ve yıkıma mahkum olmayan hiçbir 'yeni' hayat görmedim şimdiye kadar. Her insanın zaman içinde ilerleyip bunaltılı bir geviş getirmeyle kendini tecrit ettiğini, yenilenme niyetine de ümitlerinin beklenmedik yüz buruşturmasıyla karşılaşıp kendi içine düştüğünü gördüm..."
"Kendini bunaltının zevklerine kaptırmamış; düşüncelerinde, sönüp gitme tehlikesinin lezzetine bakmamış, zalim ve yumuşak yok oluşların tadını almamış kişideki ölüm saplantısı hiç iyileşmeyecektir. Bunun ıstırabını çekecektir, çünkü buna direnmiş olacaktır; oysa bir dehşet disiplininde ustalaşmış kişi, kendi kokuşmuşluğu üzerine düşünerek kendini kararlılıkla kül haline getirmiş kişi, ölümün geçmişine doğru bakacaktır- kendisi de artık yaşayamayan bir dirilmiş'ten başka bir şey olmayacaktır. "Yöntem"i onu hem hayattan hem ölümden kurtarmış olacaktır."
Sayfa 16 - MetisKitabı okudu
"Sevgilim Yoksulluktur biraz da Yüzünde gamzelenip duran sözlerim..."
Sayfa 24 - PDFKitabı okudu
"Sevgilim... Tanrının beşiğiymiş koynun diye uyuduğum rüya."
Sayfa 19 - PDFKitabı okudu
Kar altında gazel
Geçmişi bir yana bırak, ömre zarardır Yaranı yumuşak, yeni bir aşkla sardır İnsanın yüreğinde, geçen zamana karşı Her zaman diri, bir parlak köz vardır Senin pıtraklı sesine en uygun vezin Taştan taşa vuran, çalık akarsulardır Düş yollara yeniden harlı bir umutla Acını kuşlayacak bu lanetli karardır Aldanma altıok metin, sultasına kışın Bak önümüz kıpır kıpır taze bahardır
Sayfa 283 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Ayrılık Burcu
"Biliyor musun, yalnızlık insanın kendi seçimiyse iyi bir sığınak sayılmalı. İnsan geçmişe gülümseyerek bakıyorsa, başka bir umarı kalmadığındandır. Avucumuzdan usul usul sıyrılan dünyayı son bir çırpınışla sevmekten başka ne gelir elimizden. Yoksa insana acısını özleten bir gerçeklik, gerçekte ona verilmiş bir cezadır."
Sayfa 30 - EverestKitabı okudu
Hece Kapısı
"Söylenmiş şarkım, gülümseyen ayrılığım Zülüflerin dolaşıyor yıkık manastırda hâlâ..."
Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Bahçemizde nar ağacı yoktu
"Sevgilim, çemberciğim, arapbülbülüm İki gözün kocaman iki gökyüzü Neden ağladığımı soruyordun ya sevişirken Bahçemizde nar ağacı yoktu bizim Senin ağzın yoktu gövdemiz tarazlanırken Arzular kaşımızda başlar kirpiğimizde biterdi Ağlamıyordum Benim geçmişimi senin geleceğini seviyordum..."
“Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüğüm Uçurum diyordun bir aşk uçurum özlemidir Bırakıyorum öyleyse kendimi sesinin boşluğuna.”
“Koştum kendi peşimden yorulamadım. Aradım da kendimi hiç bulamadım. Bilmem neresinde yanıldım ben bu hayatın?”
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.