"Kentin içinde de özellikle hastalık bulaşmış bazı semtlerin tecrit edilmesi ve buralardan yalnızca gerekli hizmetlerle yükümlülerden başka kimsenin çıkmasına izin verilmemesi düşünüldü. O zamana kadar buralarda yaşayanlar bu önlemi özellikle kedilerine yönelik üzücü bir işlem olarak görmekten kendini alamadılar ve her durumda, öteki semtlerde oturanları özgür insanlar olarak düşündüler. Buna kkarşılık o mahallelerde oturanlar, yaşadıkları güç anlarda, başkalarının kendileri kadar özgür olmadığını düşünerek avunuyorlardı. HER ZAMAN BENDEN DAHA TUTSAK BİRİ VARDIR tümcesi o sıralar olanaklı tek umudu özetliyordu."
Ölünce insan zaten hiç yaşamamış gibi oluyordu. Sanki arkasında utanılacak bir hikaye bırakmamış oluyordu. Bu dünyada insan ancak ölünce tertemiz oluyordu.
Duygular andır, gelir geçer. İnsansak eğer, bir duygudan bir duyguya geçeriz. Her birinde sonsuza kadar kalacağımızı sanırız. Aşk mı? Hiç bitmeyecek ki... Ölüm mü? Hiç gelmeyecek ki.. Ömür boyunca defalarca doğarız ve ölürüz.