“Evet, zaman ya, zamanın iki farklı ayakkabısı vardır,” diye devam etti gölge, “biriyle topallar, diğeriyle sıçrar. Bugün, bu odada, topalladığı ayakkabısını giymiş zaman, bir türlü ilerlemiyor.” Sayfa; 119
Bataklıktan ve benli çayırlardan yükseliyor sis, sinsice köye süzülüyor. Hep sis var, her gün, her gece. Yalnızlıktan daha beter bu sis, insanda kederli düşünceler uyandırıyor, ruhu hasta ediyor... İskambil oynamayı öğrenseniz iyi olur belki, Doktor. Sayfa: 39
Ve yüreğimi dağlayan bir şey vardı içimde: Bir mutluluğun ya da bu mutluluğun yitirileceğim korkusu, bir çaresizliğin ya da insanı yiyip bitiren bir arzunun düşüncesi... bunların hepsi fazlasıyla hafif kelimeler. O düşünce, bir an bile katlanılamayacak bir şeyle ilgiliydi. Sayfa: 2
Çoğu insan çözülmesini istediği bir gizem olduğu için terapi görmek ister. Yirmi yükü aşkın süredir mesleğini icra eden bir klinik uzman olarak daha hiç kimsenin “Babam beni sevmedi” diye yardımımı istemeye geldiğini duymadım. İnsanlar şimdiki zamanda olan bir şey nedeniyle yardım arar. Esasen, yıkıcı olduğunu bildikleri bir şey yapar, hisseder ya da düşünürler ama bunu durduramazlar. Sayfa: 71
Hepimizin zaman zaman acı çektiği bir gerçektir. Olumsuz olarak etkilendiğimiz durumlar her zaman ortaya çıkar. Ama deneyimin kendisi bitikten uzun zaman sonra acımız hala devam ediyorsa, bunun nedeni beynimizde oluşan bağlantıların zihnimizi etkilemesidir. Sayfa: 7
Nasıl bir anlaşmaymış bu? Sen anladın mı? Sana bir gece bizim kulübemizde mutlaka boğulsun diye bizim teli bacaklarına sarıp iskeleye sürükledikleri o oğlanı anlatmıştım ya. Anlatmıştım tabii. Onu tekrar dışarı çıkarıp özür dilediklerini düşünebilir misin? Bacaklarını şarapla ovup sonra da kuruması için güneşe bırakacaklarını düşünebilir misin? Ben düşünemem. Benim için anlaşma dedikleri şey yine bir tarafın, diğer tarafın da kendisi gibi aptal olduğunu sanmasıdır. Sayfa: 425
Prag’da daireler insanların kafasında bir saplantı haşine gelmiş. Amsterdam’dan bile beter. Güzel bir daireye ulaşmak için rüşvet verebilirler, insanı sıkıştırabilirler hatta evlenebilirler bile.
Franz hayretle öğretmenine baktı. Aklından, Degreif’in dersinden hatırladığı birkaç parla söz geçti: “Yolculuğu çiftliğindeki bir kaldırım çatlağında son bulan, rüzgarın ülke ülke üfürdüğü tohum, o kaldırım taşında dahi tarlasını bulur”.
Şema Terapi
I. Young’un şema terapi kitabından önce okunabilecek, yaklaşımı derli toplu anlatan özellikle de sınırda ve narsisistik kişiliklerle çalışmada destek olabilecek bir kitap ancak uygulama yapabilmek için şema terapi almak gerektiği unutulmamalı.
Şema TerapiJeffrey Young · Psikonet Yayınları · 2013329 okunma