Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Samet İldemir

Samet İldemir
@Bittabi
Müfettiş
Gazi Üniversitesi
Ankara
41 okur puanı
Ocak 2023 tarihinde katıldı
Yunanistan'a göçenlerin şarkısından alınmış bir mısra: " Yanıyorum ateşe biraz daha benzin dök. Boğuluyorum beni derin denizlere göm..."
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
Almaal-Kharda'al-Jayyusi, Filistinli, Amerikan ve İngiliz eğitimli, "...Ömrüm boyunca kimseye ne boyun eğdim, ne bir usta edindim, ne de güçlü erkek cinsinden emir aldım. Bizim kadınlarımız akıllarını ve yüreklerini kocalarının, babalarının, erkek kardeşlerinin ve oğullarının akıl ve yürekleriyle bütünleştiriyor, buna da iffet ve takva diyorlar. Bu kadınlar, erkeklerine değil uluslarına karşı sorumlu olduklarını anlayıncaya kadar, bu ulus asla ulus olmayacak.";
Hikayenin böyle bitmesini nasıl da isterdim ... Ne var ki insan her hayal ettiğini yaşayamıyor. Gönlünüz diliyor ama başkalarının hakikati gün geliyor, hissettiklerinizle buluşmuyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Para dediğin insanın hayatını güzelleştirmeye yaramıyorsa bir halta yaramaz. Şunu erteleyeyim, bunu erteleyeyim, bir gün harcarım nasılsa diyerek elde tutarsan asıl değerini kaybeder. Kendini garantiye almak için tutarsan daha çok kaybeder. En çok da iktidarın için kullandığında kaybeder. Seni kire daha çok bulaştırır. Eline geçeni elinden çıkaracaksın. Bu kadar! Yaşaya­cağın, nefes alacağın her an için, tamam mı?"
Sayfa 118Kitabı okudu
Onca kötülüğün hakimiyet kurduğu bir dünyada iyi olmayı seçmek bir isyandır, birçok insanın sandığı gibi ahmaklık değil.
Reklam
Mario Levi
Doğru yerde durmak için doğru görünmek zorunda değilsiniz. Kendinize karşı samimi olun, yeter. (Bernarda Rubinstein)
Mario Levi
Öğrenmek ve daha iyi anlamak öncelikle şüpheyi gerektirir. En çok da kendinden şüpheyi. Giuseppe Fillipucci
Vaktin birinde aşık ne demiş! Demiş ki: "Nazlı nazlı öter sılanın kuşu / Kendi sılasına sığmayan kişi / Eller sılasında dinç olmaz başı / Nazlı yare düştü gönül vah oldu."
Sayfa 256Kitabı okudu
Hayatın gerçegi bu ahlaksızlar kazanır ahlakçılar memur olur.
Sayfa 160Kitabı okudu
"Ahlak düzeni sağlam olmayan ve soyguncula­rıyla başa çıkamayan bir toplum, ruhunda ar­takalmış barbarlık duygusunun da baskısıyla­ soyguncularına karşı hayranlık duyar."
Reklam
"Sayın Davman, iyi edebiyatçıların değeri er geç bilinir, bunun böyle olacığını da her iyi edebiyatçı bilir..." Şaşkınlığımın yüzüme vurmasına engel olamadım sanırım. Devam etti: "Bakın,size kendi fikrimi söyleyeyim : Asıl vahim ve acı olanı, değeri bilinmemiş okuyucuların durumudur..."
Değmez bu yangın yeri,avuç açmaya değmez...
Yeryüzünde yaşadığın her mutlu an kederle ödenmek zorundadır.
Ermenice "Yan" hemen hemen bütün Hint-Avrupa dillerinde karşımı­za çıkan aidiyet sıfatı eki. Farsçada, Hintçede, Yunancada, Latincede aynen mevcut. İngilizce İtalian (İtalya’ya mensup), Parisian (Paris’e ait), Edwardian (Edward’a ilişkin) sözcükle­rindeki ek aynı ek. “Oğlu” demek değil, o zümreye mensup yahut ait demek.
Sayfa 380Kitabı okudu
Özetle: mahzen, mağaza, magazin aynı ailenin çocukları. Başka muhitlerde büyümüşler, sonradan karşılaşınca birbirini tanımamışlar bile.
Sayfa 378Kitabı okudu
Neden Fırat her zaman erkek, Dicle dişidir bir de onu bil­sem...
Sayfa 305Kitabı okudu
Reklam
Bilmem Anadolu türkülerini sever misiniz? Korkunç şeylerdir. Birdenbire kulağımızın dibinde bir daha içinden çıkamayacağımız bir uçurum açıverir... Artık ondan sonra sizden hayır gelmez! Her şey etrafimızda alt üst olmuştur. Çünkü sıcak ekmek gibi insan istırabıyla, azmiyle, hasretle, ölümle başbaşa kalırsınız.
Sayfa 207Kitabı okudu
Niçin kadere bu kadar bağlı olan insanlar, bir türlü ona razı olmaz? Ertesi sabah bunu, Sabiha'ya sorduğum zaman bana: - Hiçbiri kendi hayatını yaşamıyor da onun için, cevabını verdi.
“Dilden gelen elden gelse, her fukara padişah olur!”
Sayfa 916Kitabı okudu
"Ölünce kirlerimizden temizlenir, Ölünce biz de iyi adam olu­ ruz; Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış, Hepsini unuturuz ... "
Zaten, çiçek dediğin, insan gibidir... Ne kadar iriyse o kadar dangalaktır!”
Sayfa 282Kitabı okudu
Reklam
-Oğlum evlenmek bal dolu bir kavanoza benzer. İçindeki sinekler dışarı çıkmak ister,dışındaki sinekler içeri girmek...
Allahın bize verdiği en büyük nimet,malik olduğumuz halde,malik olduğumuzu bilmediğimiz kuvvetleri, bir gün kendimizde bulmak gayretidir.
Sayfa 408Kitabı okudu
Evet, kadın olmak başlı başına bir ihtilaldi. Her gün bir zihni fethedip varlığını olduğu gibi kabul ettirmekle geçen, seni etten oluşmuş bir dekolte olarak görme eğilimindeki ahmaklara sınırlarını bildirmekle devam eden,gündelik... ama sonsuza kadar süren bir ihtilal.
Sayfa 261Kitabı okudu
Kıştayız ve kar yağmıyor.Bu şuna benziyor: İlkbahar gelsin de sen hiç aşık olma,yaz gelsin de yazlığa gitme,sonbaharda hüzne kapılma,ne yağmur yağsın ne de sen pencereden dışarıyı seyret...
Şimdi radyo "Zeynebim " türküsünü çalıyordu..."Üç köyün içinde namlı Zeynebim" Vasfini n sevdiği Zeynep üç köyün içinde namlı olan o güzeller güzeli Zeynebinden de çok daha güzeldi... O koskocaman İstanbul'un en güzel kızıydı.
"Ata dost gibi bakacaksın,düşman gibi bineceksin." Biz değiştirmişiz bu lafı... Düşman gibi baktık atımıza,dost gibi binmeye kalkıştık.
Reklam
Dostlar yağmaya koyulmakta düşmanlara parmak ısırtır. Tanrı bir yerde çöküş belirtisi göstermesin.