Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Andrea Alfonz

Andrea Alfonz
@BizansKargasi
Yusuf. Yaş 39; yolun %56'si eder.
30 okur puanı
Kasım 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
136 syf.
7/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Okuduğum ikinci Sait Faik kitabımdı. Toplumsal gerçekçi hikayecilere alıştığımdan mıdır nedir, kendisinin tarzını yabancıladım biraz. Ama o dönem hikayecilerinden ne kadar da farklı bir hayal dünyası var. Kitabın ismine hayran kalıp almıştım. Bir de kapağına. Ecnebilerin dediği don't judge a book by its cover sözünü bir nebze yaşamış olsam da, pişman değilim. Bu arada, hikayelerindeki üslup ve hayal gücü, kitabın arka kapağındaki Ara Güler'in çektiği meşhur resmiyle adeta özetlenmiş gibi. Ruhu şâd olsun.
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir YılanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,6bin okunma
Reklam
382 syf.
8/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Leziz bir kitap. Klasik geleneksel - modern anlayış çatışması süper işlenmiş. Özellikle olayı taa Osmanlı'nın son zamanlarından alması ayrı güzel. O dönemde, Hayri İrdal'ın babasının arkadaş çevresinde yaşananlar çok daha ilgimi çekti. Deli Lütfullah Efendi, Aristidi Efendi filan. Bununla beraber Halid Ayarcı'ya tıpkı Hayri İrdal gibi ben de hem kıl oldum hem de sevdim. Aralarındaki tartışmalardaki felsefi derinlik adama ters takla attırıyor. Bir de, bayağı kahkaha attığım çok yer oldu Hayri İrdal'ın etrafında olan bitenleri tasvir ettiği sahnelerde. Sanki bu kitabın bir de ikincisi olmalıymış gibi geldi bana. Belki de merhum, bu kitabı yazdıktan sonra vefat etmeseydi o da düşünürdü bunu.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,5bin okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
·
38 günde okudu
Kitaba adını veren öykü, yani Sabahattin Ali'nin ifadesiyle "masal", George Orwell'in 1984'ünün 3-5 sayfaya sığdırılmış hali gibi geldi bana. Geri kalan öykülerin hepsi de memleketimden insan manzaraları. Daha doğrusu çoğunluğu itibariyle insafsızlık manzaraları. Aradan geçen yaklaşık 100 yılda neredeyse hiçbir şey değişmemiş. Aynı sosyal uçurumlar, aynı baskılar, aynı insafsızlıklar. Sabahattin Ali, kendisine dönemin idarecilerinin reva gördüğü kimi baskıları da öykü formatında güzel işlemiş. Kendisinin neden daha gencecik yaşında "öldürüldüğünü" bazı hikayelerindeki fikirlerinden görmek mümkün. Hele "Kurtla Kuzu" hikayesindeki kahramanının yaşadığını kendisi hakikaten de yaşamışsa, katillerinin (evet katili değil katilleri) kimler olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil.
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · Venedik Yayınları · 201956,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
1025 syf.
7/10 puan verdi
·
25 günde okudu
Ne kitaptı be! Hayatımda bu ebatta bir roman okumamıştım. Ben bu kitabı salt bir roman olarak görmüyorum ama. Aslında çok derin felsefi konulara girilmiş. Bu kadar uzun olmasının sebebi de bu zaten. Başlı başına bir fikir kitabı gibi. Hatta bir ara sosyalizme bile değdirmiş reyiz. Sonu beklediğim gibi olmadı ama. Öte yandan, özellikle kadın karakterler bir enteresan. Katya mesela. Gruşenka'yı bile çözdüm ama bu kadını çözemedim. Neyse. Son tahlilde şunu söyleyebilirim ki, okumazsanız çok şey kaybetmezsiniz. Zira ben bu boyutta meşhur eserlerlerin beni sarsmasını bekliyorum ama benden kaynaklı sanırım, hepsinde o etkiyi bulamıyorum. Mesela, Orwell'in 1984'ü gibi. Ancak, Dostoyevski gibi bir devin zihninden çıkmış olması bile okumak için başlı başına yeter bir sebep.
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,5bin okunma
199 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
İsmi yanlış, bence "Hovardalık Hikayeleri" olmalıydı! Zira hikayelerin çoğu bir hovardanın veya ayyaş takımının başından geçen şeyler. Tamam ülkenin o dönemki halinin süper bir resmi çizilmiş ama neden bunlar ille de hep aynı "zihniyet"teki insanlar; işin o kısmını anlayamadım. Ama yazarın üslubuna ve hayal gücüne diyecek yok. Harika. Türkçe'nin bu hali çok güzel. Sırf bu yüzden Osmanlı'nın son dönemi ve Cumhuriyet'in ilk devirlerinde yazılmış eserlere ayrı hayranlık duyuyorum.
Memleket Hikayeleri
Memleket HikayeleriRefik Halid Karay · İnkılap Kitabevi · 20216,5bin okunma
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
36 saatte okudu
Zihni yoran bir kitap doğrusu. Anayurt Oteli'ni okuduğumda ne güzel tasvir etmiş bir delinin aklından geçenleri diye düşünmüştüm Yusuf Atılgan için. Meğerse adamın yazı üslubu öylemiş; "deli yazısı". :D Bu ikinci kitabıydı yazarın okuduğum, böylece tarzını netleştirmiş oldum kafamda. Yani bir deli kitap yazsa nasıl bir şey olurdu diye merak ediyorsanız kesinlikle okumalısınız bunu. Ki ben şahsen çok sevdim, diğer kitaplarını da düşüneceğim.
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,7bin okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
Seviyorum bu adamı. Romanları da hikayeleri de muazzam ve akıcı. Öyle ki, bir oturuşta 100 sayfa birden okudum. Benim için zor bir şeydir nomalde bu. Neyse kitaba gelecek olursak; şaşırdığım şey, her ne kadar kurgu da olsa, taa Osmanlı zamanında bile bu boyutta yozlaşmaların yaşanmış olması. Belki de biz Osmanlıyı fazlaca kutsamışız, o yüzden anlamakta zorlanıyoruz bilemiyorum. Aklım, Ayşe'de kaldı bu arada. Ona ne oldu acaba diye düşünüyorum şimdi. Bir ara, Ali Rıza bey, "tamam yapraklar dökülür de, birinden de mi ümit olmaz" demesinden, sanki Ayşe'nin sonu kardeşlerininki gibi olmamıştır diye umuyorum. Dilerim öyle olmuştur!
Yaprak Dökümü
Yaprak DökümüReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 201628,4bin okunma
400 syf.
9/10 puan verdi
·
109 günde okudu
Sonunda bitti! Bu zamana dek okuduğum en zor kitaplardandı. Onca detay, bir sürü yer ve kişi isimleri, hepsinden daha acayibiyse Kafka'nın o nezih sözlerine Milena'nın nasıl cevap verdiğini bilemeden kör gibi el yordamıyla sadece Kafka'nın dediklerinden bir şeyleri çıkarmaya çalışıyorken yaşanan zihin emcüklemeleri. Şükür bitti diyip hakkında sakın okumayın diye olumsuz bir şeyler yazacaktım ki, mevzuunun sonradan daha netleşmesi, yukarıda bahsettiğim onca bulanıklığın anlamını yitirip, Kafka gibi bir devin sahiden de yaşadığı onca şeye inanamayarak, büyük bir ruhun bu dünyadan onca imkana rağmen gencecik yaşında göçüp gidişine canlı şahitlik etmek; son anlarına kadar edebiyatın sanatın içinden kendini almaması, can kaygısına filan düşmeden halen bir şeyler yazmanın ve okumanın gayretinde olması, öte yandan bir şeyler yazmak için kalem tutarken bile güçsüzlük çektiğini görmek; sevdiğiniz bir insanın gözünüzün önünde eriyip gitmesini izlercesine bir çaresizlik hali yaşamanıza sebebiyet verebilir. Hele o son mektubundaki, ne yazsam boş, mektuplar sana olan hislerimi bilmem ne caddesinin (Milena'nın yaşadığı Viyana'daki cadde) bilmem kaç numaralı evine ulaştırı mı derken filmin kopması.
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Can Yayınları · 202354,5bin okunma
138 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
O ne hızlı geçişti öyle üstad!
Hatırlatma: Bu yorumda spoiler bulunmaktadır. Klasik, eski nesil yeni nesil çatışması. Veya çıktığı kabuğu beğenmeyen tosbağa sendromu. Kendi değerlerine yabancılaşma ve nihayet doğru yolu bulma manzumesi. Peyami Safa'dan daha derin bir şey bekliyordum okumadan önce. Bir kere baş karakterin (Neriman mıydı neydi) kitabın sonlarına doğru yaşadığı değişim aşırı ani gerçekleşiyor. Ben daha uzun süren ve daha makul bir değişim yaşamasını bekliyordum şahsen. Damdan düşer gibi oldu sanki. Genelde aşırı teferruata dalan yazarlar bunu yapıyor; o kadar psikolojik tahliller yapıyorlar ki ana olaylardan ya kopuyorlar ya da gerekli ciddiyeti vermiyorlar onlara. Oysa bir Yüzyıllık Yalnızlık'a bakın; onca olay olduğu halde Marquez aralarında ne de güzel mantıksal bir ilişki kurmuş. Haddime değil belki Peyami Safa hakkında bunları söylemek ama bana böyle geldi işte. Yanılıyorumdur belki de. Ruhu şâd olsun üstadın.
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,5bin okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
25 günde okudu
Ah keşke bu yaşa bırakmasaydım bu efsaneyi. Çok pişmanım. Okuduğum en güzel kitaplar arasına girdi. Harika bir roman. Ne güzel adam o Jan Valjan. İyilik denen şeyin nasıl da sınır ve milliyetten bağımsız bir şey olduğunu gösteriyor.
Sefiller
SefillerVictor Hugo · Mavi Yelken Yayınları · 201087,2bin okunma
Reklam
160 syf.
8/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Shakespeare'e öykünmeler bunlar hep. Ana karakterin ki genelde bu kadındır, karşı cins gibi giyinerek müstakbel sevdiceği ile maceradan maceraya atılması ve hikayenin sonunda kendini açık etmesi temasının edebiyatımızdaki ilk uyarlamalarından sanırım "Dürdane Hanım" da. Daha öncesinde bu temada yazan olmuş mu bilemiyorum tabii, şahsi fikrim böyle. Kitaba gelecek olursak; Cumhuriyet dönemi veya Osmanlı'nın son dönemlerinde yazılan eserleri ayrı bir severim. Sadece kullanılan dil bile beni mest eder. Bir de kronik nostaljik bir adam olarak epey sevdim bu eseri de. Olay kurgusu aşırı katmanlı geldi sadece, bir görebildiğim kusuru o vardı. İnsanların birbirlerini ziyaret için yalılara, hem de kayıkla denizden gittiği bir dönemin yaşanmış olma ihtimali bile çok güzel. İstanbul'da yaşamayı hiç istemedim ama öyle bir dönem olsaydı koşa koşa giderdim kesin. lol.
Dürdane Hanım
Dürdane HanımAhmet Mithat Efendi · Ema Kitap · 20171,592 okunma
159 syf.
·
Puan vermedi
·
75 günde okudu
Enteresan bir kitaptı. Daha önce hiç Goethe kitabı okumamış bir insan olarak beğendim diyebilirim. Fazlaca hüzünlü. Konusu epey enteresan geldi. Herhalde kültür farklılığından olsa gerek.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Rıhtım Yayınları · 2015120,5bin okunma
238 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Fevkaladenin fevkinde bir kitap. Keşke unutup unutup tekrardan okuyabilsem; o derece yani. Üslubuna tarzına bayıldım. Kendimi kasapta geçici bir süreliğine de olsa yalnız kalmış bir kedi gibi hissettim. Hepsi benim ama elbet bir gün sonu gelecek diye gıdım gıdım okudum. Sonradan pişman oldum tabii; keşke daha hızlı, kana kana okusaydım deyu ama olan oldu. Aynı tarzda eserleri varmış İhsan Oktay'ın; yakın zamanda onlara başlarım artıkın :)
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,2bin okunma
175 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Reşat Nuri'ye olan alakam çoğu insan gibi "Çalıkuşu"nu okuduktan sonra başladı. Bu kitabının da tek bir hikayeden oluştuğunu zannediyordum ki, kısa hikayelerden ibaret olduğunu görünce hayal kırıklığına uğramıştım. Ama kitaptaki her hikayesini okudukça herbirine ayrı hayran kaldım. Tam da Sait Faik'in üzerine okudum ve Reşat Nuri'nin tarzını çok daha güzel bulduğumu farkettim. İkisi de büyük yazarlar ama birini seçmem gerekseydi bu Reşat Nuri olurdu benim için. Ayrıca kitaba ismini veren hikaye olan "Tanrı Misafiri"ni okurken de inanılmaz eğlendim. Ruhu şâd olsun.
Tanrı Misafiri
Tanrı MisafiriReşat Nuri Güntekin · İnkilâp Kitabevi · 20131,732 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Daha önce bu tarzda Türkçe kısa hikaye okumamıştım. Dahası, Sait Faik'in hiçbir kitabını da okumamıştım şimdiye dek maalesef! İyi ki okumuşum. Bozkır memleketlerin insanı olarak deniz kenarı şehirlerine hep uzaktan uzağa gıpta etmişimdir. Özellikle kasaba türü yerlerde cennetâsâ bir hayat yaşandığını düşlemişimdir. Üstad'ın anlatımından da görebildiğim kadarıyla hakikaten de öyleymiş. Hiç yaşamadım öyle bir yerde ama bu kitabındaki tatlı hikayeler sayesinde yaşamış kadar oldum. Bir de denizle, balıkçılıkla ilgili filan ne kadar çok kelime varmış anlamını bilmediğim. Denk gelince garanti bunlar bu zamana kadar çözemediğim kaç tane bulmacada karşıma gelmiştir diye düşünmeden de edemedim :D
Seçme Hikayeler
Seçme HikayelerSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20205,5bin okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Acımak - Reşat Nuri Güntekin
Muazzam, harika, nefis. Klasik Reşat Nuri harikuladeliği. Bundan sonra yazacaklarım kitabın içeriğine dair olacağı için, kitabı henüz okumayanların spoiler görmek istemiyorlarsa okumamalarını tavsiye ediyorum. Kendim de öğretmen olduğum için midir nedir, kahramanı aynı Çalıkuşu'nda olduğu gibi yine bir öğretmen olan bu hikaye de acayip hoşuma gitti. Kitabın dili leziz; bayılıyorum Türkçe'nin bu haline. Öyle ki, bugün konuştuğumuz/okuduğumuz Türkçe bu kitaptakinin yanında çok süfli görünüyor bana. Olayın sadece bu yönü bile ayrı bir muhabbet konusu. Vah zavallı Türkçemin bugünkü hali! Kitapla ilgili tek ilginç bulduğum nokta ise Zehra'nın babasının evlatlarıyla bağının tamamen kopmasına sadece evdeki iki kadının sebep olması. Daha doğrusu olabilmesi. İşin bu kısmı bana biraz fazla uçuk geldi nedense. Bir insanın evlatlarından bu denli koparılabilmesi, onlarla beraber yaşıyorken nasıl mümkün olabilir? İşin sadece bu kısmına takıldım. Bir de, kitabın sonu aşırı hızlı geldi. Zehra'nın hakikati öğrendikten sonra babasının cesedi başında olanları Reşat Nuri'nin daha dasitani bir şekilde anlatmasını bekliyordum. Ama Üstad öyle yazdıysa demek ki öyle olması gerekiyormuş der geçerim. Aklımdan daha fantastik bir şeyler olacağı geçti. Mesela, Zehra'nın babasının ayaklarını öptükten sonra battaniyeyi açıp yüzünü de öpmeye çalışacağını ve o esnada ölmüş olduğu halde babasının gözlerinden yaşlar süzüleceğini (!!!) filan tahayyül ettim. Ama tabii bu fazla sürrealist olurdu; Üstad'ın tarzına uymazdı herhalde. ps: Bu arada İngilizce Öğretmeniyim :)
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,2bin okunma
Reklam
186 syf.
7/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Güzel bir kitap tabii. Küçük bir çocuğun gözünden nefis anlatılmış. Ancak bana biraz fazla aceleci geldi olaylar silsilesi. Özellikle Portuga ile ilgili olan kısım. Piyasada aşırı övüldüğünden okuyayım dedim ama tam olarak umduğumu bulduğumu söyleyemem. Devam kitapları da varmış; okusam mı okumasam mı bilemedim. Veya ben bunu okumakta geç kaldığımdan böyle hissediyor da olabilirim. Bu yaşa kalmamalıydı evet.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,6bin okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Bitireli üç gün oldu; kitap beni öyle etkiledi ki, eski sevgilisini unutmak için kafasını farklı şeylere vermeye çalışan adam gibiyim bu son üç gündür. O son 200 sayfasını birden okumasaydım keşke. Günlere haftalara yaysaydım, bu kadar sarsmazdı beni sanırım. Durduk yere aklıma geldikçe kendime kendime "ya sonuçta böyle bir şey yaşanmadı; bu tamamen senin benim gibi bir insanın hayal gücünün mahsulü. bu kadar ciddiye alma" diyorum. Deli miyim neyim?! Gerçek hayatta bu derece girift ruhlu bir hatun olamayacağı ve hiçbir kadının sevdasını bu boyutta bir destansılıkla yüreğinde taşıyamayacağını düşünüp rahatlıyorum resmen. Bir roman kahramanı kıskanacağım aklıma gelmezdi; ah ulan Kâmran!
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019101,6bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Fevkaladenin fevkinde. Orjinal dilinde okumuştum yıllar önce üniversite yıllarında. Steinbeck reisin o muazzam üslübunu halen anımsarım. Lenny karakteri ayrı güzel. Hepimiz birer Lenny'yiz aslında ama hepimiz George gibi güzel arkadaşlara sahip değiliz. Finalinin çarpıcılığını halen unutamamışımdır. Bu yönüyle Aymatov'un Beyaz Gemi'sini anımsatır bana. Ama Aytmatov'unki tabii şu ânâ dek görüp görevildiğim en dehşetengiz finaldi.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023171,4bin okunma
303 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Albert Camus'nun methini çok duyduğumdan dolayı ve kitabın arka kapağında yer alan hikaye özetini gördükten sonra okuyayım dedim. Ayrıca kitabın Nobel almış olması da bu okuma isteğimi tetikledi. Ancak ilginç bir şekilde, orjinal dilinin Fransızca olmasından dolayı mıdır nedir, Türkçesi bir acayip. Oysa Can yayınlarının çevirileri gayet iyidir. Ya da bilmiyorum; belki de bu Fransızların hayata daha bir enteresan bir bakış açıları var. Çok etkilendiğimi söyleyemem kitaptan. Okumasam da olurmuş yani. Sırf Camus okumuş olmak için okudum. Daha da hiçbir kitabını okumam bunun üzerine muhtemelen.
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020bin okunma
164 syf.
7/10 puan verdi
Kürk Mantolu Madonna, Kürk Mantolu Madonna, Kürk Mantolu Madonna! Yeter be; ne reklamı oldu be bunun da. Ben de büyük beklentiyle okuduydum bu fazla abartılı reklamlarından dolayı ama kesinlikle beklentimi karşılayamadı. Ha güzel mi peki; reis yazar da güzel olmaz mı?! Daha çarpıcı bir son bekliyordum mesela. Bu arada, yazarın Kuyucaklı Yusuf eseri buna on basar. Aşk hikayesiyse âlâsı. Son zamanlarda pek bir sevdiğim Moğollar'ın Yolum Seninle isimli güzide şarkısını youtube'da dinlerken denk geldim; bu kitabın Sevmek Zamanı diye bir filmi versiyonu da varmış sanırım. Moğollar da söz konusu şarkı için bu filmden alıntılar yaparak enfes bir klip yapmışlar şarkıya. Demem o ki; Kürk Mantolu Madonna'nın bir de film halini izleyeyim bakalım. Daha da sevdirebilecek mi eseri, göreceğiz!
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021314,1bin okunma
·
Puan vermedi
Yav buraya ille de okuduktan sonra mı bir şey yazmak zorundayız? Bu emminin kitaplarını son zamanlarda fazlasıyla görüyorum raflarda; okuyan arkadaşlardan fikir verecek olan var mı? Sözlük gibi ortamlardan bakamıyorum, spoiler yiyoruz boyuna zira. Bir de, site iyi hoş olmuş da, niye ille de sadece okuduktan sonra yorum yapmak zorunda bırakılıyoruz birader? Veya alıntı yapmak filan? Mesela ben niye burada, bu kitabı okuyanlara soru soramıyorum? Yapmışsınız güzel bir şey, şu özelliği de ekleseniz.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,3bin okunma
Reklam
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İnanılmaz akıcılıkta bir eser. Latin edebiyatından kimseyi daha evvel okumamıştım ve bir önyargım vardı. Marquez reis bu önyargıma öyle bir çift daldı ki, deme gitsin! Üstad'ın üslubunun ve hayalgücünün müptelası oldum resmen. 500 sayfa su gibi geçti resmen, hem de benim gibi zor okuyan bir adam için bile!
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,2bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gülsarı. Adı bile harika hayvanın. Ah Gülsarı. Ve hatta ah Aytmatov reis. O harikulade eserlerinde hep Türk coğrafyasının gönlünde yatan bir hayvancağızı seçiyorsun ya dertli yüreğindekileri dökmek için. Beyaz Gemi o maral, burda da Gülsarı. Ne diyim; büyüksün.
Elveda Gülsarı
Elveda GülsarıCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202016,1bin okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yok böyle bir şey. Aytmatov'a olan hayranlığımı uçuran eserdir Beyaz Gemi. Bir yazarın yerinde olma ve sadece bir eser verebilme şansım olsaydı, bu yazar Aytmatov o eser de Beyaz Gemi olurdu.
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Nora Yayınları · 202070,2bin okunma