Benim gibi bir fani, büyük edebiyat dehası Fyodor M. Dostoyevski'nin bu şaheseri hakkında inceleme yazma salahiyetinde değil, dolayısıyla niyetim kitapla ilgili naçizane gözlem ve duygularımı paylaşmak. Suç ve Ceza suçun psikolojisini, toplumsal yozlaşmayı, birey-toplum ikilemini en iyi şekilde yansıtan bir roman olarak insanın kendini sorgulamasına yol açıyor. Açıkçası bu romanı okumadan önce Tolstoy'u Rus edebiyatının en iyi yazarı olarak görürdüm. Halen aynı fikre yakınım diyebilirim, tek farkla; Suç ve Ceza'yı okumadan önce Dostoyevski'yi Rus edebiyatının en iyi ikinci yazarı olarak görürken, okuduktan sonra onu bir yazardan öte biri olarak görüyorum. Belki bir "üst-insan", bilemiyorum ama yazar değil. Zira romandaki yazım tekniği, psikolojik tahliller, betimleme gücü eşsiz. Beni bu denli çarpan bir kitap okudum mu bilemiyorum? Tek kötü yanı Suç ve Ceza'yı okuduktan sonra artık başka hiçbir kitaptan üst düzey keyif alamamam oldu. Yine de pişman değilim, eserin için sonsuz teşekkürler yüce Dostoyevski!