Kitap; Istihbarat ve diplomasinin, Abdülhamid gibi büyük bir zekanın ellerinde adeta bir sanata dönüşmesini incelemiş. Dönemin ingiltere başbakanı william gladstone'un söylediği " O bastonunu karadeniz'e sokar, akdeniz'i karıştırırdı" sözünün abartı olmadığını kanıtlamış.
Abdülhamid Han’dan başlayıp Enver paşa, adnan menderes, Muhsin yazıcıoğlu , kuşçubaşı Eşref, kod adı yeşil , necmettin erbakan, Erdoğan.. Asala, pkk, fetö.. yüzeysel gibi görünen çok derin bilgiler olduğunu düşünüyorum. Yani üzerinde çokca düşünülmesi gerekiyor. Araştırılması gerekiyor. Bence bu kitabın bu kadar iddialı olması , okurlarına sert bi tokat mahiyetinde olması içindir. Bakın ben bunları yazıyorum. Sizde araştırın öğrenin der gibidir.. kitap akışına gelecek olursak.. :) okurken sanki sohbet edenlerin yanında gibi hissettim kendimi, bu his çok güzel... Fakat hafız gerçekten sabırsız, içimden sürekli "dinle usta anlatıyor işte" demek geldi.. Yazar Halil Yaşar Kollu hakkında en ufak bilgi bulunmaması da ilginç. Kitapta kaynak yok ama araştırıldığında doğru şeyler olduğunu görebiliyosunuz. Yani çok uçta bi kitap. Oldukça iddialı ve sert.. Her neyse .. son olarak ;
KEFENİYLE YOLA ÇIKAN REİSLERE SELAM OLSUN