“Deneyler mi felsefeye rehberlik etmelidir, yoksa felsefe mi deneylere?” diye sordu Ye Zhetai.
Ye’nin bu ani karşı atağı mücadele oturumunun liderlerini şok etti. Bir an için ne diyeceklerini bilemediler.
“Tabi ki olması gereken Marksizm’in doğru felsefesinin bilimsel deneylere rehberlik yapmasıdır,” diye cevapladı erkek Kızıl Muhafızlardan biri.
“Bu doğru felsefenin gökten yağdığını söylemekle eşdeğerdir. Bu tecrübeden çıkan doğrudur fikrine karşıdır. Marksizm’in doğayı anlama şekline de ters düşen bir prensiptir.”
Arıların Postus Açelyası adlı çiçekten yaptıklan balın Xenophon un askerleri üzerinde şaşırtıcı etkileri olmuştu. Bu balı yiyenlerin hepsi aklını kaybetmiş, hepsinde kusma ve ishal baş göstermiş, ayakta dik duramaz olmuşlardı. Az yemiş olanlar sarhoş gibi olmuş, çok yiyenler ise deliye dönmüşlerdi. Ancak yirmi dört saat sonra kendilerine gelmişler ve tamamen iyileşmeleri için üç dört gün geçmesi gerekmişti. Aynı balla dolu çanaklar, yerli halk tarafından Pompey’in ordusunun yolu üzerine de dizilmişti. Böylece, askerler karışımı içip akılları başlarından gittiğinde, onlara saldırmışlar ve onlardan kolayca kurtulmuşlardı.’ Bugünkü köylüler bunu biliyorlar ve bu bala ‘deli balı’ adını veriyor ve alkollü içkilere verecek paraları olmadığı zaman, ara sıra bu baldan yiyorlar. Onu, mideye çok zararlı olan ve etkisi çok uzun süren bir çeşit uyuşturucu sayıyorlar. Belki de bir şans eseri olarak, ben oraya gittiğimde bu balın mevsimi değildi.
Ne kadar uzağı görürsen özün de o kadar ileriye uzanır ve de tam tersi. Hayvanın gözü ve özü ihtiyacından öteye uzanmaz. Özün ne kadar ileriye uzanırsa sınırsız benlik duygun da o kadar ileriye uzanır, o kadar tanrı olursun.