Araştırmalar, evde geçirdikleri süre boyunca kendilerini işlerinden daha ayrık hisseden çalışanların duygusal olarak daha sağlıklı olduklarını ve hayatlarından daha memnun olduklarını gösteriyor. Duygusal olarak bitkin hissetme olasılıkları daha düşük ve daha iyi uyuduklarını bildiriyorlar.
Herbirimiz yaşadığımız hayatta bir iz bırakmak gayesiyle çalışıyoruz. İşimiz, evimiz, evlatlarımız, öğrenciliğimiz yahut çalışma hayatımız esasında benliğimizin inşası için kendi parmak izlerimizi etrafa yayma çabası.
Herkesle aynı olursan olduğunda bütünün bir cüzü olursun, fakat herkesleştiğin kitle senin idealize ettiğin toplum değilse kolektif bir yok oluşa sürüklenirsin. Yani yok oluyoruz. On beş dakika popüler olmak için feda ettiğimiz benliğimizle birlikte unutulup gidiyoruz bir müddet sonra. Öyleyse önce şunu sorarak başlayabiliriz kendimize: "Görünür olmak, kendini feda etmeye değer mi?"
Çeviri acayip kötü. Bildiğimiz isimleri bile öyle bir yazmış ki çevirmen ne okuduğunu anlayamazsın. Onun dışında bir çırpıda okunacak bir kitap. Derinlikli bir bilgi vermiyor
Kitap Hazreti Peygamberin hadisleri ile başlayıp altına o hadisle ilgili şiir yazılmıştır. Hz.Peygamber kısa özlü olan hadisleri seçilmiş olması kitaptaki hadislerin tamamının ezberlenmesi için hem bir fırsat hem de bir kolaylık olmuştur. Kitabın kapsamı kısa ve özlü olması kitabı şirin ve tadımlık kılmıştır. Hani şunu da istemedim değil keşke bu kitap hiç bitmeseydi. Eser alınıp bir solukta tekrar tekrar okunacak şah eser olmuş. Emeği geçenlerden Allah Teala razı olsun
İslam'da Index librorum prohibitorum (yasak kitaplar listesi) gibi sapkın doktrinlerin listelerini yayınlayan bir papa veya piskopos hiçbir zaman olmadı.
Eser bittikten sonra, eser hakkındaki görüşlerinizi de paylaşır mısınız hocam? Zira uzun süredir bu eseri okumak istiyorum lakin bir türlü sıra gelmedi.😢
Neredeyse bütün videolarını izlediğim ve ilgiyle takip etmiş olduğum Yalın Alpay'ın kitabını nihayet okuma ve bitirme fırsatı buldum. Tamamını not alarak ve özetleyerek ilerlediğim bu kitap, başlangıcında güzel tespitler ile dolu iken sonrasında sıradan bir ders kitabına dönüşüyor. Ve kitap biraz yüzeysel kalıyor. Son kısımda, safsata örnekleri bölümünde örneklerin çoğu siyasi amaç güdüyor ve bir kısmında da kendisi safsata yapıyor (bknz: s. 163-164 Ermeni meselesi) Ben de mevcut iktidara karşı muhalif biri olsam da kitabın örneklerinde diğer muhaliflerin de safsataları yer verilmesini beklerdim. Çoğumuzun yazamayacağı bir kitap olsa da, bir entelektüelin amiral kitabı için çok sığ ve eksik kalmış. Hele ki, kitabın sonunda bir özet veya açıklama gibi bir şey olmaması ve direkt olarak ders kitabı niteliğinde olan içeriklerin sıralanması ile bitmesi açıkçası hayal kırıklığına uğrattı. 11. ve son güncel baskısına erişmiş olmasına rağmen hala kitabın bu halde kalması hayret verici. Bir yazar olarak değil ama araştırmacı ve konuşmacı olarak harika biri. Yakından tanıma fırsatı bulursam bu eleştiriler sebiyle beni bıçaklamayıp, olgunlukla karşılayıp hak vereceğini düşünüyorum. Bununla birlikte Türk Medyasında gördüğüm en entelektüel ve aydın kişidir saygılar...