Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ceycey

Oysa aşk aşktır söylendiği gibi yazılır yazıldığı gibi okunur okunduğu gibi yaşanır yaşandığı gibi unutulur ve sonunda... pul olur!
Reklam
Anladım ki ustam kırılanla kırılmak değil Marifet kırılanı onarmak.
Kara bir asker botunun altında Çiğnenmiş papatya artığı İyi ki gökyüzüne basmıyor ayaklarımız.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa bir gün gelirsek hangi kent güzelleşmez şiirlerim bir dostun vurulduğu yerde yakıldı geri almıyorum külleri yangınlar çıksın diye Devriyeler çıkart şimdi, bütün ışıklarını söndür sorduğum hiçbir soruyu geri almıyorum ey sokak
Yanlış, daha baştan yanlış bir şiirdi bu, biliyorum ve belki ömrümüzün yakın geçmişi
Reklam
Aşklar mı diyordun, anladım Senin incindiğin benimse Yollara düştüğümdür yeniden Biten bir aşk için Söylenecek söz şu olmalı: - Güzeldi yine de Hiç kimse bir aşkı Onarmaya kalkmasın Kaybedilmeye değer En güzel anında bitirilmişse eğer
Kimdi cesaretimi kıran, üstelik Yeni serüvenlere hazırlarken kendimi Sesimi cılız, rüzgarımı yelkensiz Bulan kimdi, ki şimdi geniş zaman Kipiyle düşürüyor gölgesini anılarıma
Ki insanlar rüya görmüyor Ve sıfır nedir biliyorlar Düş kuranlarsa çoktandır Meczup sayılıyor artık
Çok kapılı salonlar yalnızlıklara açılır Çiçekler kendine soyunur sabahı Karanlık kendini uyur gecede
Reklam
Perrin o bakışta bir şey tanıdı; Trolloc saldırılarından sonra, beşinci, onuncu saldırıdan sonra İki Nehirli adamların yüzlerinde görmüştü; umut kaybolmuş gibi göründüğü, ama pes etmenin bedeli çok yüksek olacağı için savaşmaya devam ettiğiniz zamanlarda.
Eylem ve bilgi konusunda dört kuralı vardı. Düşman hakkında öğrenebileceğin kadarını öğrenmeden asla plan yapma. Yeni bilgi aldığında planlarını değiştirmekten asla korkma. Asla her şeyi bildiğine inanma. Ve asla her şeyi bilmek için bekleme. Her şeyi bilmek için bekleyen adam, düşman çadırını kafasının üzerinde yakarken hâlâ oturuyor olurdu.
İnsanlar ilk seferinde seni nasıl görmüşse, kafalarına o şekilde yerleşirsin. Dünya böyledir. Bir tahttan inebilirsin ve sonradan domuz ağılındaki çiftçi gibi davransan bile, her birinin içinde bir parça senin bir tahttan indiğini hatırlar. Ama ilk başta seni yalnızca genç bir adam, bir köylü olarak görürlerse, üzerinde ne kadar hakkın olursa olsun, ne kadar güçlü olursan ol, tahtına çıkmana kızarlar.
“Bağırdığını duymayı reddeden fısıltını duymak için kulak kabartır.”
Bir kral ya da bir general her zaman insanları göremez. Bir hükümdar ulusu için doğru olanı yaptığı zaman, bütün için iyi olanın bireyleri incittiği olur. Rand bir kral, Egwene, bir ulusu olmasa bile. Tear’dakileri saymazsan. Ve herhangi birini incitecek hiçbir şey yapmazsa, sonunda herkesi incitir.”
101 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.