"Ben kendi hayatımı yaşıyorum. Şunu da söyleyeyim, kendi yolumda ilerlemeyi seviyorum. Hiç kimseye bağımlı olmadan kendi yolumda ilerliyorum."
|Öteki, Fyodor Dostoyevski
Istırabına sabırla katlanırdı, çünkü nedenini başkalarında değil, kendinde arardı. Sevinçleri de yoldan çiçek toplar gibi koparır ve daha solmadan atardı; böylece her zevkin dibindeki acı tortuyu tatmazdı...
| Oblomov, İvan Gonçarov
Aşk ağır bir taş ya da ölü bir beden midir ki ,sürekli olduğu yerde kalsın ? Aşkın yaşayan bir şey olduğunu bilmiyor muydu ? Ona sahip çıkılmazsa, korunmazsa, sevilmezse öleceğini bilmiyor muydu ? Bir çiçek susuz , topraksız ve güneşsiz yaşayabilir mi ?
"Kendini tanı" der Sokrates .Bu sadece yaşadığın "an"daki kendini bilme ,tanıma halı değildir .En çok da geçmişin sende biriktirdikleriyle beraber kendini tanımayı anlatır .Sırf kendi geçmişin değil elbette, içinde doğduğun kültürün , topraklarin gecmisidir seni sen yapan .
Evet ,Tanrı'nin sessiz belleğinde bile birlikte olacaksınız.Fakat bırakın mesafeler olsun birlikteliğinizde.Bırakın dans etsin göklerin rüzgarları aranızda.Birbirinizi sevin ama aşkı pranga eylemeyin.Bırakın ruhlarınızın kıyıları arasında dalganan bir deniz olsun aşk .
Birbirinizin tasını doldurun ama aynı tastan su içmeyin .Birbirinize ekmeginizden verin ama aynı somondan yemeyin .Şarkı söyleyip dans edin birlikte ,eğlenin ama yalnız başınıza olun ikiniz de .