Çocukluklarına dair bu gerçek,bu diktatörlerin kalplerine öylesine bir korku aşılamıştı ki hakikatle yüzleşmektense,insanların hepsini silmeyi,milyonlarca insanı yok etmeyi tercih etmişlerdi.
Benim inancıma göre,çocukluktaki yaraları ve onların sonuçlarını ciddiye almamızın,kendimizi bu emirden kurtarmamızın zamanı geldi.Bu, ebeveynimizden intikam almamız gerektiği anlamına gelmiyor,onları oldukları gibi görmemiz ve biz küçükken bize nasıl davrandıklarını anlamamız gerektiği anlamına geliyor.Böylece böylesi davranış örüntülerinin tekrarından kendimizi ve çocuklarımızı uzak tutabiliriz.Kendimizi içimizdeki yıkıcı uğraşlarını sürdüren içselleştirilmiş ebeveynden kurtarmamız gerekiyor,ancak böyle kendi hayatlarımızı onaylayıp kendimize saygı duymayı öğrenebiliriz.
“Çocukluk anılarının olmaması,içinde ne olduğunu bilmediğiniz büyük bir sandığı sürüklemeye mahkum olmaya benzer.Yaşlandıkça sandık ağırlaşır ve onu açmak için daha da sabırsız hale gelirsiniz.”Jurek Becker