Mısır gömütlerinde (mezarlarında) bulunan sevi şiirleri, gönül çelme oyunlarına girişenlerin, erkeğin karşı koyuşlarını zayıflatmak amacıyla sarhoş edici içkiler içirerek onu elde etmeye çalışanların kadınlar
olduğu konusunda güçlü ipuçları vermektedir.
Anlatayım mı sana?
...
Neyi?
Hikayemi. Gördüklerimi. Mabetteki gizemi. İlk yalanı... ilk savaşı... ilk buğdayı... Ve senin merak ettiğin hemen her şeyi.
Ne diyebilirdi ki:
Anlat!
“İki tür acıma duygusu vardır. Birincisi, duygusal ve zayıf olanı, başka birinin yaşadığı felaketlerden kaynaklanan acı ve hüzünden olabildiğince çabuk kurtulmak için çırpınan yüreğin sabırsızlığıdır. Bu, bir acıyı birlikte hissetmek değil, ruhun yabancı bir derde karşı kendini içgüdüsel olarak savunması anlamındaki acıma duygusudur. Diğeri, tek gerçek acıma duygusu ise yaratıcı olan, ne istediğini bilen; sabırla, gücü yettiğince hatta gücünün bile ötesinde katlanmaya ve dayanmaya kararlı bir insanın acıma duygusudur.
Onun bir “tura” olup olmadığını bilmem. Daha ben ve hatta babam bile doğmadan çok çok önceki bir zamanda yaşamıştır. Yalnız şurasını gerçek biliyorum ki, o, hepimizin “EFENDİSİ”si idi.