Sabırsız Yürek

Stefan Zweig
Sabırsız Yürek, özellikle düşsel ve tarihsel karakterler üstüne yazdığı yaşamöyküleriyle tanıdığımız Stefan Zweig?ın tek romanıdır. Freud?un öğretisine derin bir ilgi duyan Zweig?ın bu psikolojik romanı, acıma duygusunun nelere yol açabileceğini, insanı nasıl çatışmadan çatışmaya sürükleyebileceğini anlatan bir başyapıttır. İki tür acıma duygusundan söz eder yazar: "Birincisi, duygusal ve zayıf olanı, başka birinin yaşadığı felaketlerden kaynaklanan acı ve hüzünden olabildiğince çabuk kurtulmak için çırpınan bir yüreğin sabırsızlığıdır. Diğeri, tek gerçek acıma duygusu ise duygusal olmayan, ama yaratıcı olan, ne istediğini bilen; sabırla, gücü yettiğince, hatta gücünün bile ötesinde katlanmaya ve dayanmaya kararlı olunan acıma duygusudur." 20. yüzyılın kült kitaplarından biri olan Sabırsız Yürek, insanca duyguların savaşın dehşeti karşısında allak bullak oluşunun romanıdır.
464 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1939
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Denge için her şey dozunda olmalı
Yazarımız bu kitabında Hofmiller ve Doktor Condor'un kişiliğinde acıma duygusunu tüm yönleriyle ele almaya çalışır; merhamet aslında iki tarafı da keskin bir kılıçtır ona göre ve hem göstereni, hem de gösterileni büyük bir açmaza sokar. Bu duygu her iki taraf için de tehlikelidir.Merhamet, bu duyguyu gösteren için kölelik anlamına gelirken, gösterileni acımasız yapar.Çünkü merhamet gösterilen kişi giderek daha fazlasını istemeye, kendi isteklerini acımasızca dayatmaya başlar. Ve bunun sonucunda merhamet eden ve edilen bir tür kısır döngü içine saplanıp kalırlar. Nitekim Stefan Zweig'ın kitabının ana ekseni de budur. Kitapta merhamet duygusunun tarafları nasıl bir yıkıma sürüklediğine şahit oluruz.Zweig kitabında okuru merhametin asıl doğasını sorgulamaya yöneltir. Bu yönüyle bir roman olmasının yanı sıra merhamet üzerine yazılmış uzun bir denemedir aynı zamanda. Akıcı bir üslupla anlatılan kurgu okuyucuyu yormamaktadir.Ben kitabı büyük bir heyecanla ve merakla okudum.Sizlerin de beğenmesi umudu ile Ayrıca bu kitabın birden basımı mevcuttur.Sabırsız Yürek,Acımak ve Merhamet aynı kitaplardır bu yüzden.Isimlerin farklı olması çeviri ve basım ile ilgilidir.Bu detayı da unutmayalım lütfen
Merhamet
MerhametStefan Zweig · Yordam Kitap · 20136,6bin okunma
460 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Stefan Zweig'in okuduğum ilk uzun romanı.Bu uzunlukta başka kitabı varmı bilmiyorum.Bu kitabı okuduktan sonra şunu rahatlıkla söyleyebilirim şu ana kadar okuduklarımın hepsi mükemmeldi ama ' Acımak' için mükemmel kelimesi bile biraz hafif kalır.Bir defa elinizdeki olağünüstü güzellikte bir kitap.Yazılım tarzı hiç değişmemiş aynı diğer kısa kitapları gibi sakin sakin anlatıyor Zweig.Kesinlikle sıkılma diye bir şey yok.Elimdeki kitap 360 sayfa olmasına rağmen sayfa sayısı bir veya iki kat daha fazla da olsa,inanın bana memnunniyetle okurdum.Zweig bu defa bize merhamet duygusu üzerinden dersler veriyor.Ama bunu anlatırken müthiş bir duygusallık yaratıyor.Diğer kitaplarından farklı olarak bizzat olayı yaşayan kişinin direk anlatımıyla bize yaşatıyor her şeyi.Oysa diğer kitaplarında genelde esas olayı ikinci kişi anlatırdı(satranç,amok koşucusu,bir kadının 24 saati...vs.).Evet konu merhamet veya acımak duygusu.O kadar güzel işlenmiş ki, bu duyguyu yaşayanların tüm içsel çatışmalarını,kararsızlıklarını,huzur ve huzursuzluklarını,mutlu ve mutsuz oldukları anları bütün ayrıntılarıyla önümüze seriyor.Bu duyguyu yaşarken başarılı olan ve olamayan örneklerle zorluklarını ve kolaylıklarını,güzel taraflarını ve yıkıcı taraflarını kısaca her yönünü bize gösteriyor.Ve bütün bunları da esas itibariyle genç bir teğmen,iki genç kız,bir yaşlı baba ve bir doktor üzerinden bize aktarıyor.Tekrar tekrar söylüyorum ben bu kitabı mutlaka okunması gereken ve insanın çok fazla dersler çıkaracağı bir kitap olarak değerlendiriyorum.
Sabırsız Yürek
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20166,6bin okunma
451 syf.
·
Puan vermedi
Sabırsız Yürek Teğmen Hofmiller bir gün bir malikanenin davetine katılır. Orada genç bir kızı dansa kaldırmak ister. Ama gelgörelim kol değneklerini masanın altından göremediği genç kız, engellidir. Sonra Delikanlı, yaptığı mahçubiyeti içine yer edinir ve elinde çiçeklerle af dilemek için malikanenin yolunu tutar. Önceleri Edith bu duruma
Sabırsız Yürek
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20066,6bin okunma
460 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Acımak, ama nasıl?
Stefan Zweig
Stefan Zweig
, daha hayattayken eserleri Almanca’dan İngilizce’ye, Fransızca’ya, İspanyolca'ya, Rusca'ya, Portekizce’ye, Bulgarca’ya, Çince’ye kadar pek çok dünya diline çevrilmiş, özellikle de kısa hikâyeleri ve novellaları milyonlarca basılarak elden elde dolaşmış sayılı yazarlardan biri. O yakaladığı bu başarısının nedenini, kendi yaşamını
Sabırsız Yürek
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20166,6bin okunma
460 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Zweig ile tanışmam nasıl oldu diye başlarsak , hani her kötü olayda bir iyi vardır derler. Benimki de tam böyle oldu. Üniversite 1.sınıfta Tüyap kitap fuarında Can yayınlarında çalışmak istedim. İlk kez bir işim olacaktı hem kısa sürelik hem en sevdiklerimle -kitaplarla- ve çok sevdiğim yayınevi ile çalışacaktım. Son günlere geldikçe bazı
Sabırsız Yürek
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20166,6bin okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
Vicdan anımsadıkça, hiçbir suç unutulmaz!
***siz hiçbir tutkuya, aşka mantıkla yanaşıldığını duydunuz mu? ... Acımak ve merhamet duygusunun doğasının bu kadar etkileyici anlatıldığı bir metin ya da öykü okumamıştım. Kitap okumaya başladığım ilk satırlardan itibaren beni sardı ve içine çekti.
Sabırsız Yürek
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20146,6bin okunma
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Bu kitabı Oxuyun ,oxutdurun !
• Mövzu :- Gənc leytenantın , ayaq hissəsi iflic olan bir qıza qarşı olan acıma duyğusu,mərhəmət hissi və bu hisslərin ona nələrə başa gəlməsindən bəhs edir.. __________________________________________ • Bu kitabın bir yerdə təhlilini oxumuşdum, yazılırdı ki " - əlimdə imkan olsa bu kitabı hər kəsə hədiyyə edərdim".. Həqiqətən oxuduqca gördüm ki, məndən kitab tövsiyəsi istəyənə təklif edəcəyim kitablardan biri,birincisi oldu ..Kitab insanda ele hiss buraxır ki , adam bir müddət kitab oxumaq istəmir ,çünki orada yaşananları düşünürsən,çünki orada olsan sən nələr edə biləcəyini düşünürsən.. Gündəlik həyatımızda vəya bir çoxumuz öz həyatımızda qarşılaşdığımız bir hal- kiməsə yazığımız gəlməsi, kiməsə acımaq hissimiz..Bəzən qarşında ki üzülməsin, ən azından ürəyi rahat olsun vəya ona yazığımız gəldiyi üçün bir sıra yalanlar ,bir sıra təsəlli sözləri deyə bilirik, demişik..Bu kitab isə ,bu kitabda yaşananlar isə ani acımak duygusunun nələrə gətirib çıxaracağını , mərhəmətin belə bir limiti olacağını , o limitdən kənara çıxanda nələrin ola biləcəyini elə şəkildə bizə göstərir ki , insan düşünür ki , görəsən mən o insanın yerində olsam nə edərdim? Görəsən mən də ona acıyıb eyni davranışı edə bilərdim mi?..
Sabırsız Yürek
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20146,6bin okunma
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Her insanın başına gelebilecek bir olay Karşındaki insanın ne düşündüğünü ne hissettiğini anlamadan hareket etmemek gerektiğini bir kez daha anladım. Herkese tavsiye ederim güzel kitaptır
Acımak
AcımakStefan Zweig · Kutup Yıldızı Yayınları · 20166,6bin okunma
464 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Her Stefan Zweig kitabında olduğu gibi bu da yine o duyguların muhteşem anlatımını hissettiğiniz bir kitap. Bu kitapta anlatılan duygu ise acıma duygusu. Tüm duygular arasında en yoğun olanının aşk olduğunu düşünebilirsiniz belki de. Ama bu kitaptan sonra söz konusu olan acıma duygusunun, insanı tahmin ettiğinizden daha çok kontrol edebildiğini ve belki de en yoğun duygu olduğunu anlayabilirsiniz. Çünkü acıma duygusu vicdanımızdan gelir ve vicdanımız hiç susmaz, her olayı anımsar ve peşimizi bırakmaz. Bu yüzden merhamet, acıma duygusu sizi çok daha kolay eline geçirebilir, zayıflatabilir. "Acımak tehlikeli, çok tehlikeli bir duygu! Bir anlık zayıflığınızın nelere yol açtığını kendiniz de görüyorsunuz.” Kitaptaki karakterimizde de bu durum böyle oluyor. Sadece ve sadece hissettiği bu acıma ile kitaptaki sakat, yalnız kıza karşı büyük bir sorumluluk duyuyor. Yapmayacağı davranışları gerçekleştiriyor ve ne zaman kendisine 'dur' demek istese her defasında bu acıma duygusu istek ve iradesinden daha güçlü çıkıyor. Zamanla kendisinden çok şey beklenildiğini ve bununla baş edemeyecek noktaya geldiğini düşünse de hep pes eden taraf kendisi oluyor. Bunları okurken ise karakterin bu 'acımayı' hissederkenki tüm düşünceleri, kararsızlıkları, öfkesi ve kendisiyle çatışmaları size tam anlamıyla geçiyor. Kitabın sonu benim beklediğimden farklı bitse de sevdiğim kitaplar arasına girdi. Tavsiye ederiim.
Sabırsız Yürek
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20146,6bin okunma
424 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Stefan Zweiqin "Səbirsiz ürək" kitabı insanların daxili savaşlarını və emosional dərinliklərindən bəhs edən təsirli bir romandır. Kitab bir tərəfdən romantik sevginin təsirini, digər tərəfdən isə sosial cəmiyətin təzyiq və məhdudiyyətlərin yaratdığı çıxmazları göstərir. Zweig ana qəhramanlarının daxili aləmlərini dərindən araşdırarkən, digər tərəfdən oxucuya insan psixologiyasının mürəkkəbliyini və bəzən necə də ağrılı ola biləcəyini göstərir. Roman emosional hisslər yaşatmaqla birlikdə, insan təbiətini və həyatın mürəkkəbliyini sorğulayır. Bəyəndim)
Sabırsız Yürek
Sabırsız YürekStefan Zweig · Ren Kitap · 20216,6bin okunma

Yazar Hakkında

Stefan Zweig
Stefan ZweigYazar · 187 kitap
Babası varlıklı bir sanayici olan Stefan Zweig, küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başladı. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi. Viyana ve Berlin üniversitelerinde felsefe öğrenimi gördü. İlk şiirlerini lisedeyken, Hugo von Hofmannsthal'ın ve Rainer Maria Rilke'nin eserlerinin etkisiyle yazdı. 1901'den sonra Fransızca yazan Paul Verlaine ve Baudelaire'in şiirlerini Almanca'ya çevirdi. 1907-1909 yılları arasında Seylan, Gwaliar, Kalküta, Benores, Rangun ve Kuzey Hindistan'ı gezdi, bunu, 1911'deki New York, Kanada, Panama, Küba ve Porto Riko'yu kapsayan Amerika yolculuğu izledi. 1914 yılında Belçika'ya Émile Verhaeren'in yanına gitti. I. Dünya Savaşı'nda (1914-1917) gönüllü olarak Viyana'da savaş karargâhında "Savaş Arşivi"nde memur olarak çalıştı. Savaştan sonra Avusturya'ya dönerek Salzburg'a yerleşti. 1920 yılında, Frederike Von Winternit ile evlendi. Stefan Zweig Salzburg'da yaklaşık 20 yıl yaşadı. Kapuzinerberg'in yamacındaki villasında geçirdiği yıllar, Zweig'ın en verimli yıllarıdır. Kapuziner yokuşu, 5 numaradaki villayı, Friderike ile evli olduğu yıllarda satın aldı. Salzburg'da geçirdiği yıllar Zweig'ı edebiyatta doruğa tırmandırdı, en güzel eserlerini, kente ve Salzach’a yukardan bakan iki katlı, ağaçlar arasına gizlenmiş villada yazdı. Kısa sürede ünlü insanlarla dostluk kurdu, onları sık sık Salzburg'da konuk etti. Romain Rolland, Thomas Mann, H.G. Wells, Hugo von Hofmannstahl, James Joyce, Franz Werfel, Paul Valery, Arthur Schnitzler, Ravel, Toscanini ve Richard Strauss, Zweig'in konuğu oldu. Salzburg'da geçen yıllarında Zweig, Avrupa'nın düşünsel birliği için ağırlığını koydu; makaleleriyle ve konferanslarıyla aşırılıklara karşı uyarılarda bulundu; diplomatik çevrelere, akıl ve sabır çağrısı yaptı. 1927'de Almanya'nın Münih şehrinde "Duygu Karmaşası", "Yıldızın Parladığı Anlar" ve "Tarihsel Baş Minyatür" adlı kitapları yayımlandı, yine 1927'nin 20 Şubat tarihinde "Rilke'ye Veda" başlıklı konuşmasını yaptı. 1928'de Leo Tolstoy'un 100. Doğum Yıldönümü Kutlamaları'na katılmak üzere, Sovyetler Birliği'ne gitti. 1933'de, Nazilerin yakmaya başladıkları kitaplar arasında Yahudi kökenli Zweig'ın eserleri de yer alıyordu. 1934'te Gestapo'nun villasını basıp, silah araması üzerine Zweig ülkesini terk etmek zorunda kaldı ve İngiltere'ye, Londra'ya yerleşti. Ancak, kendini burada da rahat hissedemedi ve taşındı. Zweig, 1937'de ilk karısı Frederike'den ayrıldı ve bir yıl sonra Portekiz'e yanında Lotte Altman adında bir kadınla gitti. O sıralarda Avusturya, Alman Reich'ına katılmıştı ve Zweig da İngiliz vatandaşlığına geçmek için müracaat etti. 1939'da "Kalbin Sabırsızlığı" adlı romanı yayımlandı ve Zweig da, Portekiz seyahatine birlikte çıktığı Lotte Altman ile evlendi. 1940'ta İngiliz tabiiyetine girdi, II. Dünya Savaşı sırasında New York'a, Arjantin'e, Paraguay'a ve Brezilya'ya gitti. Zweig konferanslar için gittiği Brezilya'ya yerleşmeye karar verdi. Orada ünlü "Bir Satranç Öyküsü"nü kaleme aldı. Stefan Zweig, 1941'de Montaigne üzerine çalışmaya başladı ve "Dünün Dünyası - Avrupa Anıları" adlı otobiyografisini kaleme aldı. "Dünün Dünyası" kitabı, 1900’lerin başında gençliğini yaşamış bir yazarın yaşadığı dünyanın asla eskisi gibi olmayacağını farkettiğinde eski günlere düzdüğü bir övgüdür. Avrupa’nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşamındaki düş kırıklıkları nedeniyle 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'da, karısı Lotte ile birlikte intihar etti. Buna Hitler’in dünya düzenini kalıcı sanmasının verdiği karamsarlığın yanı sıra, kendi dünyasının asla bir daha varolmayacağı düşüncesi neden oldu. Üretken bir yazar olan Zweig, birçok konuda denemeler yaptı. Lirik şiirler yazdı, trajedi ve dram türünde sahne eserleri denedi, özellikle biyografi alanında önemli eserler ortaya koydu. Freud ve psikolojiye olan ilgisi onu bu alana yöneltti. Biyografi alanındaki çalışmaları, dönemin birçok ünlü kişisinin hayatlarını gözler önüne serdi. Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski; Kendi İçindeki Şeytanla Savaşanlar: Hölderlin, Kleist, Nietzsche; Romain Rolland; Marie Antoinette; Magellan, Stendhal, Erasmus, Fouche eserleri bu biyografilerden birkaçıdır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.