Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Derya YILDIZ

Derya YILDIZ
@Der_ya14
Önümde ölüm ve sürekli kölelik bulunduğuna göre, yıldızların gizlerini araştırma zahmetine neden gireyim?
Reklam
Çay ritüeli, aynı jest ve yudumlamaların bu değerli sürdürülüşü, basit, sahici ve rafine duyumlara bu yükseliş; çay, yoksulların olduğu kadar zenginlerin de içeceği olduğundan bir aristokrat zevkine sahip olma izninin pek az masrafla herkese bu verilişi, yani çay ritüeli, hayatlarımızın saçmalığında dingin bir uyum gediği açmak gibi olağanüstü bir erdeme sahiptir. Evren boşlukla elbirliği yapar, kayıp ruhlar güzelliğe ağlar, anlamsızlık bizi kuşatır. O halde, bir fincan çay içelim. Sessizlik olur, dışarıda esen rüzgar işitilir, sonbahar yaprakları hışırdar ve uçuşur, kedi sıcak bir ışık içinde uyur. Ve her yudumda zaman iyice yücelir.
“Onunla mutlu olacağına inanıyordu,artık bir araya gelmeleri imkansız görüldüğü halde.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
1940’da Güney Fransa’daki Lascaux Mağaraları’nda Taş Devrine ait şahane mağara resimlerine rastandı.Şu durumda akla iki soru geliyor:Mağara,bu güzel resimleri yapsınlar diye Taş devri ressamları nasıl aydınlatışmıştı ve duvarlar ,bu şaşkınlık yaratan resimlerle nasıl süslenmişti? Bu soruları aptalca bulanlar,güçleri yetiyorsa,ortadaki çelişkileri kabul etsinler de görelim. Eğer Taş devri insanlarını ilkel ve vahşi olarak düşünüyorsak,bu resimleri onların yaptığını da kabul edemeyiz.Eğer bu ilkel insanlar,böyle şahane resimler yapacak yetenekteyse neden kendilerine barınak ya da kulübe inşaa etmedi?
Yakınlığı belirleyen şey zaman ya da imkân değildir;sadece karakterdir.Bazen yedi yıl yetmez bazı insanların birbirini tanımasına,ama bazılarına da yedi gün rahat yeter.
Reklam
Her konuda benimle aynı zevki paylaşmayan bir adamla mutlu olamam.Bütün duygularıma girebilmeli;aynı kitaplar,aynı müzik cezbetmeli ikimizi de.
İnsanın zihni neyle meşgulse rüyasında onu görür.Hele içiniz rahat olmadı mı,gerçeğe ne kadar da uyar rüyalarımız!
Bir şeyi uzaktan görüp de ne olduğunu anlamazsan,onu belli bir boyutu olan bir cisim olarak tanımlamakla yetinirsin.
Gençler artık hiçbir şey öğrenmek istemiyorlar,bilim geriliyor,tüm dünya tepetaklak olmuş,körler körleri yönetiyor ve onları uçuruma sürüklüyor.
Onun gururunu ben de kolaylıkla hoş görebilirdim. Benim gururuma dokunmamış olsaydı.
Reklam
Elimizden kaçırdığımız nimetlerin o kadar da bulunmaz olmadığını anladığımızda, kaderimize boyun eğmekle ne kadar doğru yaptığımızı görürüz.
Geçmişi düşünüyor,doğru ve yanlışları adil bir şekilde tartmaya çalışıyorum,doğruyu yaptığıma inanmak zorundayım; sonucunda ne kadar acı çekmiş olursam olayım.
Hafız okulları Atatürk devrimleri aleyhine işler,durmadan Atatürk düşmanları yetiştirir.Türk kadını her gün biraz daha geriliğe sürüklenir.Hiç olmazsa Lise kültürü alan,devrimleri kavrayan din adamları yetiştirelim.
Eski harp akademimiz tuhaftır,bir akıllı yetiştirdi mi,Mustafa Kemal’i yetiştirir,batmışı kurtarır.Birde akılsız yetiştirdirdi mi,Enveri türeterek varı hiçe indirir.
Nakış ve sanatta hayal kırıklığına uğramak istemiyorsan eğer,sakın onu mesleğin olarak görme.Ne kadar hünerin ve yeteneğin olursa olsun parayı ve iktidarı başka yerlerde ara ki,hüner ve emeğinin karşılığını alamayınca sanata küsmeyesin.
evet ben o neşeli rüyaya dargınım; istemem, gülmesin o çehre bana, o veremli ve istihzacı çehre, onu gördükçe artıyor kederim.
Reklam
Tanrı,hiç bir çocuğu kötü olsun diye yaratmaz! Onu kötü yapan,kötü eğitimdir!..Kötü anne-baba,kötü çevre,kötü yönetim balçık gibidir,zavallı yavruları da çekip yutar.
Dünü anlatmanın bir yararı olcağını sanmıyorum, çünkü dün başka biriydim.
En parlak yıldızların bile üzerinde lekeler vardır.Bazı insanlar yıldızların parlaklığını göremezler de ancak ufak tefek lekeleri görürler.
İşte bizim en büyük derdimiz bu değil mi? Dünyanın yarısı,öbür yarısının zevk ve eğlencelerini bir türlü anlayamaz.
Eğer insanlar her zaman zalim ve adaletsiz olanlara karşı iyi ve itaatkâr olurlarsa kötülerin her istediği olur; hiç korkmazlar ve böylece hiç değişmezler, gittikçe daha kötü olurlar.
Biz kadınlar kesinlikle sizin bizi unuttuğunuz kadar çabuk unutamayız sizi, belki de bu bizim erdemimiz olmaktan ziyade kaderimizdir.
Reklam
Evlenmek için delicesine aşık olmayı bekleyeceğim.Sanırım bu yüzden de evde kalacağım.
Kendi evim olduğu zaman mükemmel bir kütüphanem olmazsa,kendimi çok kötü hissedeceğim.
Kadınlar dört türlüdür Birisi solduran soptur Birisi tolduran toptur Birisi evin direğidir Birisi ne kadar söylersen bayağıdır.
Tüm hayvanların en zekisi,iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapmıyorum...