Çay ritüeli, aynı jest ve yudumlamaların bu değerli sürdürülüşü, basit, sahici ve rafine duyumlara bu yükseliş; çay, yoksulların olduğu kadar zenginlerin de içeceği olduğundan bir aristokrat zevkine sahip olma izninin pek az masrafla herkese bu verilişi, yani çay ritüeli, hayatlarımızın saçmalığında dingin bir uyum gediği açmak gibi olağanüstü bir erdeme sahiptir. Evren boşlukla elbirliği yapar, kayıp ruhlar güzelliğe ağlar, anlamsızlık bizi kuşatır. O halde, bir fincan çay içelim. Sessizlik olur, dışarıda esen rüzgar işitilir, sonbahar yaprakları hışırdar ve uçuşur, kedi sıcak bir ışık içinde uyur. Ve her yudumda zaman iyice yücelir.
1940’da Güney Fransa’daki Lascaux Mağaraları’nda Taş Devrine ait şahane mağara resimlerine rastandı.Şu durumda akla iki soru geliyor:Mağara,bu güzel resimleri yapsınlar diye Taş devri ressamları nasıl aydınlatışmıştı ve duvarlar ,bu şaşkınlık yaratan resimlerle nasıl süslenmişti?
Bu soruları aptalca bulanlar,güçleri yetiyorsa,ortadaki çelişkileri kabul etsinler de görelim. Eğer Taş devri insanlarını ilkel ve vahşi olarak düşünüyorsak,bu resimleri onların yaptığını da kabul edemeyiz.Eğer bu ilkel insanlar,böyle şahane resimler yapacak yetenekteyse neden kendilerine barınak ya da kulübe inşaa etmedi?
Yakınlığı belirleyen şey zaman ya da imkân değildir;sadece karakterdir.Bazen yedi yıl yetmez bazı insanların birbirini tanımasına,ama bazılarına da yedi gün rahat yeter.
Geçmişi düşünüyor,doğru ve yanlışları adil bir şekilde tartmaya çalışıyorum,doğruyu yaptığıma inanmak zorundayım; sonucunda ne kadar acı çekmiş olursam olayım.
Hafız okulları Atatürk devrimleri aleyhine işler,durmadan Atatürk düşmanları yetiştirir.Türk kadını her gün biraz daha geriliğe sürüklenir.Hiç olmazsa Lise kültürü alan,devrimleri kavrayan din adamları yetiştirelim.
Nakış ve sanatta hayal kırıklığına uğramak istemiyorsan eğer,sakın onu mesleğin olarak görme.Ne kadar hünerin ve yeteneğin olursa olsun parayı ve iktidarı başka yerlerde ara ki,hüner ve emeğinin karşılığını alamayınca sanata küsmeyesin.
Tanrı,hiç bir çocuğu kötü olsun diye yaratmaz! Onu kötü yapan,kötü eğitimdir!..Kötü anne-baba,kötü çevre,kötü yönetim balçık gibidir,zavallı yavruları da çekip yutar.
Eğer insanlar her zaman zalim ve adaletsiz olanlara karşı iyi ve itaatkâr olurlarsa kötülerin her istediği olur; hiç korkmazlar ve böylece hiç değişmezler, gittikçe daha kötü olurlar.
Tüm hayvanların en zekisi,iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapmıyorum...