"Beynimde yankılanan çığlıklar arasında, elim kolum bağlı halde ve tamamen çaresizken aniden fark ettim, hala özgürdüm.Bana işkence eden adamlardan nefret etmekte ya da onları bağışlamakta özgürdüm."
Hindistan için bilet almaya hazır olun.
Severek okuduğum, bitmesini hiç istemediğim, Hindistan ve Bombay sokaklarında elimi kolumu sallayarak gezdiğim bir kitap oldu Shantaram.
Kitabın kalınlığı ve puntosunun küçüklüğü sakın gözünüzü korkutmasın. Lin Baba ile motorun üstüne atlayarak aşacaksınız sayfaları. Kitabın ne zaman bittiğini asla
Kitabın adına bakıp almaktan vazgeçmeyin. Bu şekilde “Kim ne der, ne biçim kitaplar okuyorsun der” şeklinde sığ düşüncelere kapılmayın.
Her kitaptan, her tarzdan öğreneceğimiz şeyler var. Kaldı ki romanın içeriğinde rahatsız edecek hiçbir şey yok.
Kitap bana aksiyon filmlerini anımsattı. Okurken gerçek manada film izliyormuş gibi hissettim. Betimlemelerle dolu olduğundan daha kolay oldu tabi canlandırmak.
Romanın dilini akıcı buldum, çevirisi de bence gayet başarılı.
Konusu zaten merak uyandırıyor. Kafanızdaki her şey romanın son kısmında yanıt buluyor. Acaba diyeceğiniz bir şey kalmıyor.
Aranızda okuyan veya okumak isteyenlerin yorumlarını merak ediyorum.
Yorum paylaşırsanız bakış açınızı görmüş olurum. Bu da kitaba olan rağbeti anlamamı kolaylaştırır.
Siobhan Dowd'un fikrinden esinlenerek Patrick Ness 'ın kaleme aldığı Canavarın Çağrısı 'nı çok uzun süre önce okumuştum. Fikirlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Aslında hiç bir şey yazmayıp sadece 'okuyun' demek istiyorum. Yaş aralığı önemli değil. Küçükseniz içinizdeki canavarla tanışıp ona neden ihtiyaç duyduğunuzu öğrenir, sorgulamaya devam eder, düşündükleriniz yüzünden kendinizi cezalandırmaktan vazgeçer ya da isteklerinizin sonucunu başkalarına mal etmeyi bırakırsınız. Yok büyükseniz, çocuklarınızın altında ezildikleri duyguları, onları nasıl biriktirdiklerini, nelere umut bağladıklarını, kabullenmeyi yenilmekle eş tuttuklarını fark eder onları cesaretlendirirsiniz. Okuyacağınız bu kitap 13 yaşında, annesinin hastalığıyla, yakınlık kuramadığı diğer aile üyeleriyle, arkadaşları arasındaki görünmez ruh haliyle, içinde yarattığı canavarla birlikle baş etmeye çalışan Conor'un hikayesi okuyacak olduğunuz. 'iyi ya da kötü ne olacaksa olsun' diye düşündüğü için cezalandırılmayı hak ettiğini düşünen Conor'un hikayesi. Bu hikaye de mutlu bir son vaad etmiyorum size, ama boğazınızdaki yumruyla birlikte unutamayacağınız bir son olacağı konusunda söz verebilirim.
Keyifli okumalar.