Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Okan

Atmacaıarı sessizce yediler. Simyaci bir şişe açıp konuğunun bardağına kırmızı renkli bir sıvı koydu. Şaraptı ve ömrü boyunca hiç içmediği en güzel şaraplardan biri. Ama şarabı Şeriat yasaklamıştı. "Kötülük," dedi Simyacı, "insanın ağzından giren şeyde değildir. Kötülük oradan çıkandadır."
Reklam
Zamanda sıçramanın ardından insanların 2030 yılında Japon yeninin Amerikan dolarına karşı yarı yarıya değer kaybedeceğini söylemeleri üzerine büyük miktarlarda Japon yeninin elden çıkarılmak istenmesi Japon ekonomisine darbe vurdu.
Piper ve Leo onun peşinden aşağı indiler. "Tüm kanalizasyonlar bu kadar güzel mıdır?" diye sordu Piper. "Hayır, " dedi Leo. "İnan ki değildir." Jason yüzünü ekşitti. "Nereden bili-" "Bak dostum, tam altı kere evden kaçtım. Tuhaf yerlerde konaklamam gerekti, tamam mı? Hangi yöne gideceğiz?"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
23 Nisan 2013’te Suriyeli hackerlar Associated Press’in (AP) resmi Twitter hesabını ele geçirerek, saat 13.07’de Beyaz Saray’ın saldırıya uğradığını ve Başkan Obama’nın “yaralandığını” yazdı. Haberleri denetleyen işlem algoritmaları duruma anında tepki verdi ve çılgınca hisse satmaya başladı. ABD’nin önemli borsa endeksi Dow Jones serbest düşüşe geçerek altmış saniye içinde yüz elli puan birden düştü ve 136 milyar dolar değer kaybetti! Saat 13.10’da Associated Press atılan tweetin sahte olduğunu doğruladı. Algoritmalar dişlileri ters yöne çevirdi ve saat 13.13 itibarıyla Dow Jones neredeyse tüm kayıplarını geri kazandı.
Sayfa 265Kitabı okudu
Ağacın tepesindeki meleğin, gerçekte Noel yemeği için havuç sökerken Fred'in ayak bileğini ısıran bir yercücesi olduğunu sadece Fred, George, Harry ve Ron biliyordu. Sersemletilmiş, altın rengine boyanmış, minyatür bir belerin elbisesi giymiş ve küçük kanatlar sırtına yapıştırıcı ile yapıştırılmış, hepsine tepeden ters ters bakan, kocaman kel kafalı ve oldukça tüylü ayaklarıyla Harry'nin gördüğü en çirkin melekti.
Sayfa 258Kitabı okudu
Reklam
En iyi bilimsel verilerimize göre Levililer’in eşcinselliğe karşı hükümleri, antik Kudüs’teki birkaç rahip ve âlimin önyargısından öteye hiçbir şey ifade etmiyor. Bilim tanrının emirlerine uyup uymamaları konusunda insanlar adına karar veremeyecek olsa da, İncil’in kökenleri hakkında pek çok şey söyleyebilir. Uganda siyasetçileri kainatı, galaksileri, karadelikleri yaratan o büyük gücün iki hemcins Homo sapiens biraz eğlendiğinde kahrolduğunu düşünüyorlarsa bilim bu garip görüşlerinden sıyrılmaları için onlara bir nebze de olsa yardımcı olabilir.
Sayfa 168Kitabı okudu
Nobel Barış Ödülü aslında atom bombasının mimarı Robert Oppenheimer ve meslektaşlarına verilmeli, çünkü nükleer silahlar süper güçler arasındaki olası bir savaşı kolektif bir intihara dönüştürerek silahlanma yoluyla dünya üzerinde hâkimiyet kurmayı imkansız hâle getirdi.
VOC Hint Okyanusu'nda faaliyet gösterirken, Dutch West Indies Company (WIC) Atlantik'i yağmalıyordu. Hudson nehrindeki ticareti kontrol edebilmek için WIC nehrin güneyindeki bir adada New Amsterdam adında bir yerleşim kurdu. Bu koloni Kızılderililer tarafından tehdit ediliyor ve İngilizlerin de sıklıkla saldırılarına maruz kalıyordu. İngilizler 1664'te burayı ele geçirerek adını New York yaptılar. Kızılderililere ve İngilizlere karşı WIC tarafından yaptırılan savunma duvarlarının kalıntıları, bugün dünyanın en ünlü caddesidir: Wall Street (Duvar Caddesi).
Sayfa 287Kitabı okudu
Animistler insanın dünyada yaşayan pek çok yaratıktan biri olduğunu düşünürlerdi, çoktanrılıcılar ise giderek dünyayı insanlarla tanrılar arasındaki ilişkilerin bir yansıması olarak görmeye başladı. Bu anlayışa göre dualarımız, kurbanlarımız, günahlarımız ve sevaplarımız tüm ekosistemin kaderini belirler. Birkaç aptal Sapiens'in tanrıları kızdırması sebebiyle korkunç bir sel milyarlarca karınca, çekirge, kaplumbağa, antilop, zürafa ve fili telef edebilir. Çoktanrıcılık böylelikle sadece tanrıların değil, insanların da statüsünü yükseltti. Eski animist sistemin daha şanssız üyeleriyse statülerini kaybederek insanın tanrılarla ilişkisindeki büyük dramın figüranları ve dekoru haline geldi.
Nihayet MÖ 134 yılında Roma'nın sabrı taştı. Senato Roma'nın en önde gelen generallerinden, Kartaca'yı yerle bir etmiş Scipio Aemilianus'u Numantialılarla baş etmesi için bölgeye gönderme kararı aldı. Numantialıların savaşma azmini ve savaş tekniklerini takdir eden Scipio, 30 bin kişilik dev ordusuna rağmen askerlerini gereksiz şekilde harcamak istemedi. Numantia'yı bir dizi müstahkem mevkiyle çevreleyerek kasabanın dış dünyayla ilişkisini kesti. Onun işini açlık yapmış oldu; yaklaşık bir yıl sonra gıda stokları tükenen Numantialılar, tüm umutları söndüğünde kendi şehirlerini yakıp yıkarak Roma kölesi olmamak için kendi canlarına kıydılar.
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
Mor aslan
“Kanaatime göre” diye açıkladı Bay Pennyworth tozlu bıyığını kaşıyarak, “durumunuz daha kötüye gidiyor. Görünmez olmuyorsunuz. Apaçık ortadasınız delikanlı. Gözden kaçırılmanız zor. Mor bir aslan, yeşil bir fil ve kırmızı bir tek boynuzun sırtına binmiş, Kraliyet Cübbesi giymiş İngiltere Kralı’yla birlikte bana gelseniz, zannımca herkes diğerlerini önemsiz ayrıntılar olarak görüp, gözlerini sadece ve sadece size dikerler.”
Sayfa 106Kitabı okudu