Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emine Durmaz

Emine Durmaz
@E_minee
5 okur puanı
Ocak 2023 tarihinde katıldı
Arkadaşlık böyle olmalıydı. Arkadaş dediğin, çağırıldığında hiçbir sebep sormadan ve hiçbir gerekçeye sarılmadan çağırıldığı yere gelmeliydi.
Sayfa 93 - Temkur
Reklam
Nefsin arzusunu, hava ve hevesi terk etmek, peygamberliğin başlangıcıdır. Peygamberlik, insanlıkta zirvedir ve hakikaten insan olmak isteyenler, peygamberleri örnek almalıdır.
Sayfa 85 - Temkur
Herkes kendi cinsi ile kaynaşır. Herkes kendi cevherine layık olanı kendisine yâr /dost/arkadaş tutar.
Sayfa 38 - Temkur

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kıskançlıklarla bulaşık ve özgürlükten yoksun nefsanî sevmeler, sadece tabutumuzun çivilerini sağlamlaştırır.
Sayfa 295 - Sufi
Reklam
Yolcu olan, işte bu yüzden, ibadeti sadece namaz kılmakta, zekat ve sadaka vermekte arıyor olmamalı -hayatın her anında aramalı ki aldığı her nefeste ve her halinde Allah'a (cc) kul olmanın lezzetini ve saadetini bulabilsin.
Sayfa 106 - Sufi
"Neden yaşamaya başlamıyorsunuz?" Zira imana erişemeyen kimse gerçekte yaşıyor değildir.
Sayfa 46 - Sufi kitap
Kalbimle gördüğüm, gözlerimle gördüğüme ağır basar.
Sayfa 46 - Timaş
Reklam
İçerde her şeyi aslına yönelten bir sessizlik vardı. Sanki üç kişiydiler, Filozof, Gezgin ve Sessizlik.
Sayfa 8 - Profil Kitap
Tasavvuf, hâl ilmidir, kâl ilmi değildir. Tadan bilir, tatmayan bilmez. Tasavvuf, uzaklıktan kaynaklanan bulanıklıktan sonra yakınlıktan hâsıl olan duruluktur. Allah'tan (cc) uzak düşme bulanıklığa ve manevi kirliliğe sebep olur. Allah'a (cc) yakın olmak ise duru ve saf olmanın sebebidir. Sufi, masivadan uzaklaştığı ölçüde arınır ve durulur.
Otto
Âşık der incidenden, İncinme incidenden, Kemâlde noksân imiş, İncinen incidenden... Lûtfî *Alvarlı Efe Hazretleri*
Diyanet İşleri Başkanlığı
"Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli, Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden."
İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları
Ey sessizlik, ne kıymeti bilinmez cevhersin sen, aptalların aptallıklarını örter hikmet ehline ilham olursun. 《Bir Fars Atasözü 》
Sayfa 97 - Sufi
Reklam
İnsan, yaptıklarıyla tartılıyor.
Sayfa 10 - Profil Kitap
Bir işi murâd etme, Olduysa inâd etme, Haktandır o reddetme, Mevla görelim neyler, Neylerse güzel eyler...
Diyanet İşleri Başkanlığı
Peygamberler gelmiyor artık. Biz kendini dünyaya hapsedenler. Kıyamet yok, mutluyuz. Ağlamak, sızlamak, yalan söylemek bitti. Oyun bitti. Çeliğin ve çimentonun merhametiyle güçlü tabutlarımız. Sıcak mezarlarımızda, renkli ışıklar içindeyiz. Ağında boğulan bir örümcek kadar mutluyuz. Ve biz Üçüncü Dünyalılar: "Güneyliler"... En çok Peygamber görenler... Biz Üçüncü Dünyanın Vicdanları! Kendimizi hapsettiğimiz mağalara, hiçbir melek inmeyecek... KENDİMİZ ÇIKACAĞIZ.
Sayfa 168 - Kapı
Koşmaya talip değilseniz eğer, çıkmayın yarışa. Uzaklaştığınız an aslında yakınlaşmakta olduğunuz andır. Biliyorsunuz, iki nokta arasında birinden uzaklaşırken diğerine yakınlaşırsınız. Tercih sizin.
Sayfa 58
Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin. Su olsan kimse içmez, Yol olsan kimse geçmez, Çıkarsın bir dağ başına, Bir ağaç bulursun Tellersin pullarsın Gelin eylersin. Bir de bulutları görürsün, bir de bulutları görürsün, bir de bulutları görürsün. Köpürmüş gelen bulutları. Başka ne gelir elden? Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde şu dünyanın ıssızlığı. Tanrı kimsenin başına vermesin böyle bir yalnızlığı!  YAŞAR KEMAL
İnsanlar, yapayalnızlar. Dağlar bir bütün gözükse de yalnızdır. Tıpkı biz (insanlar) gibi; toplumun içinde fakat yapayalnız. Din insanları birbirine bağlamaktadır. Kendi bağlıları arasında müşterek bir ruh yaratmaktadır. Mensubu bulunan her bireyi, kendi İlah' ı (cc) ile dost kılmaktadır.
Reklam
İyi yolda yürümeyi emreden, bu yolda yürüyenden daha mutlu olamaz! Nitekim veren de en az dinleyen kadar muhtaçtır öğütlere. Kaldı ki iyiliği öğreten de öğrenenden daha yüce ve bahtiyar olamaz.
Sayfa 268 - Beyan