Evet, yaşamı, artık çözüm getirmek yerine her şeyi bir sonraki buluşmaya erteleyen sıkıcı toplantıların orta yerinde bütün bedenini işgal eden uyku gibiydi: ağır ve kasvetli.
Bir rehin dükkânının kapısından girerken bile üstünü başını düzeltip aciz duruma düştüğünü göstermemeye çalışmak da bir ironidir. Bizler ironik hayatlar yaşıyoruz.