Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ece Gengeç

Denizlere açılmak zorunludur, yaşamak değil!
Reklam
Kendime dönüyorum, fakat içimde ne kargaşalık! Bana tâbi olmayan binlerce hayaller ve hatıralar, şiddetli bir anafor içinde savruluyorlar. Arkamdan bir şehir kaçıyor. Dizlerimde bir kerpeten. Hastalık ve tabiat. Çamların arasında beyazlıklar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu odada bir şey var, bu odada mühim bir şey var. Merak ediyorum. Anlamak istiyorum, beni karşılayan bu sessizliği yenmek istiyorum.
Reklam
Evet doğru, ben sadece bir gezginci, başıboş dolaşan bir kişiyim bu dünyada. Peki, siz benden başka türlü müsünüz?
Her şeyin kaynağı, bütün gücü ve kuvveti, bütün sevinçleri ve acıları veren kalptir. Benim bildiklerimi herkes bilir ama bu kalp yalnız benimdir.
Nasıl oluyor da, insanı mutlu eden bir şey aynı zamanda onun felâketinin de kaynağı oluyor?
Reklam
Uzaklık ne ise, gelecek zaman da odur! İçimizde belirsiz bir enginlik doğar, gözümüz nasıl dalarsa duygularımız da bu enginliğin içine öyle kayar. O zaman kendimizi buna iyice vermek, bu tek, yüce ve tatlı duygunun sevinci ile içimizi doldurmak için yanıp tutuşuruz. Oraya koşup erişince, değişen bir şey olmadığını görürüz. Kendimizi yine yoksulluğumuzun, sıkıntımızın içinde buluruz. Ruhumuz da kaçıp giden saadetin özlemini çeker, durur.
Neşesizlik tıpkı tembellik gibidir. Çünkü o da bir çeşit tembelliktir. Üstümüze böyle bir tembellik çöktüğü zaman onu yenecek kuvveti bulduk mu, işimizi çabucak başarır ve çalışmaktan gerçekten zevk alırız