Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ecem

Ecem
@Ecemsahiinnn
126 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
Tüm Lizbon depremlerine rağmen zaman nasıl Voltaire’i değil, Leibniz’i haklı çıkardıysa, geleceğin Jules Verne gibi iyimser insanların olacağı muhakkaktır: “Gelecek, onu nasıl tasavvur ederseniz öyle tecelli eder.”
Reklam
96 syf.
·
Puan vermedi
Herakles
HeraklesEuripides
8/10 · 423 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ecem
Bir kitabı yarım bıraktı
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski
9/10 · 34,5bin okunma
Teskilat-ı Esasiye Kanunu'nun maddelerini zihnimden takip ediyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi iki sene vazife yapar. Her iki senede bir defa yeniden seçilir. Bu zaman meselesi tartışılabilir bir meseledir. Denilebilir ki çok devamlı bir iş yapabilmek için toplanma ve oturma müddeti fazla olmalıdır. Fakat bizim çok korktuğumuz ve daima korkmakla hayatımıza kurtaracağımız bir şey vardır ki, herhangi bir şahsın, herhangi bir heyetin dahi istibdadı altında kalmaktır. Çünkü efendiler, şahıslar gibi meclisler de müstebit olur ve meclislerin istibdadı, şahısların istibdadından daha tehlikelidir, daha öldürücüdür. Binaenaleyh, uzun müddet iktidara sahip olmak üzere iktidarda kalacak olan mebuslar yavaş yavaş kendilerini seçen milletin arzusundan, emellerinden, duygu ve fikirlerinden uzak kalır, arada ayrılık olur. Bir gün bakarsınız ki millet başka türlü çalışıyor, milli emeller başkadır.
Sayfa 53
Reklam
Din gereği örtünmeyi ifade etmek lazım gelirse kısaca diyebiliriz ki, kadınların örtünmesi külfeti mucip olmayacak ve adaba uymayacak şekilde olmamak şartıyla basit olmalıdır. Bu dediğim ifa-deyle hasıl olacak olan örtünme şekli belki Garp alemindeki örtünme şeklinden az cok farklı olabilir. Fakat meselenin önemli noktası illa uymak da değildir ve böyle bir şey aramaya da mecburiyetimiz yoktur. Yeter ki örtünme şekli kadını hayattan, faaliyetten ve insanlıktan ayıracak, meşru olmayacak dereceye getirmemiş olsun.
Sayfa 42
Ben umumi durumun felaket uçurumuna yaklaşmış olduğunu gördüm, daha çoktan görmüştüm. Yapılan antlaşma veya ateşkesle de hiçbir şeyin temin edilmemiş olduğunu ve edilemeyecegini dahi gördüm. Sonradan yapılacak şeyin bir an önce yapılmasından başka bir çare olmadığı kanaatine de o zaman vardım. Ve bunun için o zaman hilafet ve saltanat tahtında oturan zata ve doğrudan doğruya bir şey yazdım ve dedim ki, falan ve falan adamlardan kurulu bir hükümet heyeti kurunuz ve beni, dedim, o heyet içinde başkumandan yapınız. Ve isimlerini saydığım insanların da her birine ayrı ayrı yazdım: "Her halde bu taç sahibi ile konuşunuz, dediğim şekilde bir hükümet heyeti kurunuz ve beni de çağırınız. Bana başkumandanlık sıfatını veriniz. Bu zavallı insanlar, bu alçak ruhlu insanlar sandılar ki ben bir başkumandanlık istiyorum. Yalnız böyle kuru bir ünvânı almak arzusundayım. Arkadaşlar! Ben böyle bir unvan için o makamı istemiyordum. Ben o makamı yıkmak için oraya gitmek istiyordum.
Sayfa 26
Bu yüzyılların ve yüzyıllarca yaşamakta olan insanların, belki çok acı, çok kanlı olaylarla ve belki çok büyük felaketlerle bulmuş olduğu bir sonuçtur. Tam cesaretle söylüyorum ki dünyanın bugünkü umumi koşullar ve yüzyılın, insanların kafasında yapmış olduğu bugünkü değişikliklere göre bütün İslam âleminin şimdiye kadar vehmedildiği bir noktadan sevk ve idaresine maddi olanak yoktur ve olamaz.
Sayfa 19
Efendiler, hanımlar! Bunun sebeplerini açıklayabilmek için bu devletlerin, özellikle Osmanlı Devleti'nin izlediği umumi siyaseti hatırlatmak istiyorum. Denilebilir ki Osmanlı Devleti'nin devlet siyaseti olarak, millet siyaseti olarak, halk siyaseti olarak muayyen görülebilir bir siyaseti var değildi. Devletin başına geçen taç sahipleri,
Sayfa 17
955 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.