Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Edanur Seven

Edanur Seven
@Edanrsvn1
Şimdi bazı şeyleri suskunlukla geçiştireceğim. -Franz kafka x.com/seven_edanurr?t...
71 okur puanı
Ekim 2020 tarihinde katıldı
Hayatta iki nevi insan var, bunu bilir bunu derim. Biri saadet peşinde olanlar, bir de adalet peşinde olanlar “…
Reklam
Özgürlük, demokrasi, adalet artık ancak gizli gizli telaffuz edilebiliyordu. İstikbal, yasaklanmış bir düşten başka birşey değildi.
Ayrıca, hızlı ya da kolay bir hayat yaşayanların da bir şeyi kaçırdıklarını biliyordu; kendi potansiyellerini tam olarak gerçekleştirmekte başarısız oluyorlar. Disiplin mahrumiyet değildir… ödüller getirir
Sayfa 24

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kayboluş
- Koştum koştum yetişemedim Sanki önümü kapatan bir sütundu zaman İnsanlar otomobiller dalgın habersiz zalim Alıkoyamadım onu meçhullere dalmaktan Boşunaydı artık çaba Boşuna mıydı acaba -
RÜZGÂR Uçurtmamı rüzgâr yırttı dostlarım! Gelin duvağından kopan bir rüzgâr. Bu rüzgâr yüzünden bulutlar yarım; Bu rüzgâr yüzünden bana olanlar... .
Reklam
Ömrünün bu en güzel gecesini, ömrünün bu en korkunç gününün takip etmesi mi mukadderdi? Neydi bu içinden çıkılmaz meseleler? Neydi bu mavi göğe veya sevgili bir yüze bakmayı zevk olmaktan çıkaran hisler ve üzüntüler?
Henüz vakit varken, gülüm, Paris yanıp yıkılmadan, henüz vakit varken, gülüm, yüreğim dalındayken henüz, şu Mayıs gecesi rıhtımdan geçmeliyiz söğütlerin altından, gülüm, ıslak salkımsöğütlerin. Paris'in en güzel bir çift sözünü söylemeliyim sana, en güzel, en yalansız, sonra da ıslıkla bir şeyler çalarak gebermeliyim bahtiyarlıktan ...
[Piraye için yazılmış şiirler: SAAT 2 1-22 ŞİİRLERİ'nden]
Ne güzel şey hatırlamak seni : ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken ...
Ben Sana Mecburum
... fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor eski zamanlardan bir cuma çalıyor durup köşe başında deliksiz dinlesem sana kullanılmamış bir gök getirsem haftalar ellerimde ufalanıyor ne yapsam ne tutsam nereye gitsem ben sana mecburum sen yoksun
Sayfa 101Kitabı okudu
Gece Buluşması
... yüzünü ıslatmadan ağlayabilir misin yarı geceden sonra telefon ettin mi hiç karanlık adamlar hüviyetini sordu mu ben senin olmadığını arıyorum belki gelmem gelemem beş dakika bekle git yabancı gibisin miyop gözlerin kısık bana ait ne varsa seni korkutuyor sana ait ne varsa hiçbiri benim değil belki ölmek hakkımı kullanıyorum belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
Reklam
Üçüncü Şahsın Şiiri
gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu ağlardım beni sevmiyordun bilirdim bir sevdiğin vardı duyardım çöp gibi bir oğlan ipince hayırsızın biriydi fikrimce ne vakit karşımda görsem öldüreceğimden korkardım felaketim olurdu ağlardım
Sen burda bir yabancısın
bu rüzgarın tadı senin hiç tatmadığın bu yolcular bilmediğin bir yerden geliyor konuştukları dil ömrünce duymadığın gözlerini sakla sen burda bir yabancısın akşam tren raylarına yağmur yağıyor. ...
Yorgun Serüvenci
... kadehini kaldır onsekiz bir daha kaldır yıkılsın bu temmuz bırak ayaklarına kafesinden çıkar yürek diye taşıdığını köprülerini at gemilerini batır ellerini ellerimin üstüne koy onsekiz sen de bir ıslık uydur devrik ıslığıma ömrümüzü bir suç gibi ayarlamadık mı ağır bir hüküm giyer gibi öleceğiz.
" Yakınmasan da olur artık kötülüğünden; Güllerde diken vardır, gümüş çeşmede çamur, Tutulur ay ve güneş, söner bulut yüzünden; En şirin tomurcukta iğrenç kurtlar bulunur. Kusursuz insan olmaz, bende de kabahat az mı? Örnekler verip haklı bulmak suç işleyeni? Bu özürler büsbütün ahlâkını bozmaz mı? Günahlarından öte bağışlamışım seni. "
Bir silgi gibi tükendim ben. Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım, mürekkeple yazmışlar; oysa ben kurşun kalem silgisiydim, azaldığımla kaldım.
Anılarımda bana öylesine esrarengiz gelen, beni anlatılmaz bir şekilde sarıveren bir şeyler var ki, bazen etrafımda olanlara duyarsız kalarak saatlerce oturup her şeyi unutuyorum.
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
Çünkü insanın aleyhine sürekli bir şeyler uydurup dururlar. İnsanın tüm özel ve genel yaşamı edebiyata konu olur, basılır, okunur, gülünür, dedikodusu yapılır! Bu durumda da artık sokağa çıkmak imkansızlaşır.
Yermak ile Züleyha
Ah şu seven ruhumun gizli acılarını bir anlayabilselerdi! Tek bir damla gözyaşındaki şiiri görebilselerdi!
Yaşlı Pokrovsky
Zavallı adam şapkasını düşürdü ama almak için durmadı bile. Saçları yağmurdan sırılsıklam olmuştu. Rüzgar da artıyordu. Yağmur insanın yüzünü kamçılayan bir sulusepkene dönüşmüştü. // İnsan yaşadığı hüznün içerisinde,dışarıdan nasıl göründüğünden çok içindeki acı ile ne kadar baş edebileceğini düşünür, belki de bu yüzdendir kendi kendine kalmanın iyi geleceğini his etmek..
Biliyor musunuz, mutlu yazar pek yoktur. Mutlu katil ve mutlu aşık pek olmadığı gibi. Mutluluk daha sıradan olanlara mı nasip acaba, yoksa daha sıradan olanlar mutsuzluğa daha kolay mı dayanıyor.
İnsanların en zayıf tarafları, sormadan, araştırmadan, düşünmeden, kafalarını patlatmadan inanmak hususundaki hayret verici temayülleridir.
Bir insanı kendisi kadar, kendi düşünceleri, dertleri, korkuları ve noksanları kadar ne meşgul edebilirdi?
Reklam
Desem Ki Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim Senden kopardım çiçeklerin en solmazını Toprakların en bereketlisini sende sürdüm Sende tattım yemişlerin cümlesini Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar mübarek, Su gibi aziz bir şeysin; Nimetsin, nimettensin. Desem ki... İnan bana sevgilim inan Evimde şenliksin, bahçemde bahar; Ve soframda en eski şarap. Ben sende yaşıyorum, Sen bende hüküm sürmektesin. Bırak ben söyleyeyim güzelliğini, Rüzgarla nehirlerle, kuşlarla beraber. Günlerden sonra bir gün, Şayet sesimi fark edemezsen Rüzgarların nehirlerin kuşların sesinden, Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme müsterih ol Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede Hatırla ki mahşer günüdür Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum
,sen bir yerde var olursan yaşayabilirim ancak demiştim. Nasıl olursan ol, var olduğunu bilmek bana yeter demiştim.
Perşembe
" Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını, yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı "
Olayların kaynağını binlerce fersah ötede aramak ve caddenizi yıkayan suyun Nil'den geldiğini varsaymak ilginç bir saplantı !
Bütün insanlar, sonu belirsiz bir infaza mahkûmdur. Victor Hugo '