Her şeyimi yitirmiş, bu yaşımda bütün eski niteliklerimden arınmış ve sanki yeniden doğmuştum. Yüzüne bakınca irkilten bebeklere benziyordum, çirkin, topal ve akılsız. Adımı kabullendim, artık Emir Haydar değil, Deli Haydar'dım. Dağ bayır dolaşacak; kaya kovuğunda, ağaç dalında uyuyacaktım. Geçmiş neydi? Yaşanıp bitmiş bir düş. Zaman neydi? Şimdi. Bunu o söğüt gölgesinde anladım.