“Bir zamanlar karısının da soluk renkli bir fotoğrafı asılıydı, onu seyretmek içinde ki yalnızlığı artırdığından yerinden çıkarıp köşedeki rafta, temiz çamaşırlarının altına koymuştu.”
"... Insanoğlu beni duyamazdı zaten.
Sağırdı çünkü o ; kokularıma da, yeşilliklerime de, duruşuma da sağırdı.
Sözün özü, insanoğlu benim soyumun dilini çözememişti henüz; kokuca konuşsam da anlamazdı , renkçe konuşsam da..."