Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elif Kuş

Elif Kuş
@Elfkus
Bireyselliğin en büyük düşmanının konformizm olduğu dünyamızda (“ kalıba” uymanın norm kabul edildiği ve “ beğenilmenin” sözümona kurtuluşa kesilen bilet olarak görüldüğü toplumumuzda ) öne çıkarılması gereken şey, herkesin bildiği ve belli bir yere kadar birbirimiz tarafımızdan yaratıldığımızı ifade eden gerçeğin yanı sıra kendi kendimizi deneyimleme ve yaratma becerimizle de bu sürece katkıda bulunduğumuzdur.
Reklam
Zira trajik bakış insanın özgürlüğünü ve kendi kendini fark etme ihtiyacını ciddiye almamız gerektiğini belirtir; “ insanın insanlığını gerçekleştirmeye dair sahip olduğu yok edilemez iradeye“ olan inancımızın bir ispatıdır.
Ne makine şu insan be! İçine ekmek, şarap, balık, turp koyuyorsun; iç çekmeleri, gülüşler ve düşler çıkıyor. İmalathane! Sanırım beynimizde konuşan bir sinema var.
Sayfa 287Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir zaman bana şöyle demişti: “Dünyayı bugünkü durumuna getiren nedir, bilir misin? Yarım işler, yarım konuşmalar, yarım günahlar, yarım iyiliklerdir. Sonuna kadar git be insan, avare et ve korkma! Tanrı, baş şeytandan çok, yarım şeytandan iğrenir!”
Sayfa 261Kitabı okudu
Tanrı’yı her maskenin arkasında ayırt edebilene ne mutlu! O, bazen bir bardak serin sudur, bazen dizlerimizde oynayan bir oğul, bazen çapkın bir kadın, bazen de küçük bir sabah gezintisi.
Sayfa 240Kitabı okudu
Reklam
Ölmezlik, bizim ölümlü hayatımızda da vardır; ama onu tek başımıza bulmamız çok güç; ölümlü kaygılar aldatır bizi. Bu ölümlü hayatı, yani ölümsüzlüğü yaşamayı, yalnız az kimse başarır. Ötekiler mahvolacaktı, ama tanrı acıdı onlara, dini gönderdi. Böylece halk da ölümsüzlüğü yaşayabiliyor.
Sayfa 235Kitabı okudu
Bir lup koyup güneş ışınlarının yalnız tek bir nokta üzerinde toplandığını hiç gördün mü Zorba? Bu nokta, biraz sonra ateş alır; neden? Çünkü güneşin dağınık ışınları bir noktada toplanmıştır. İnsan aklı da tıpkı böyledir; aklını yalnız bir şeye verirsen mucizeler yaratırsın! Anlıyor musun Zorba?
Sayfa 213Kitabı okudu
Sanat, gerçekte bir büyü oyunudur. İçimizde pusuya yatmış karanlık güçler oturmaktadır; öldürmek, yıkmak, öç almak, saldırmak için zalimce davranışımızda, sanat tatlı flütüyle gelip bizi kurtarıyor.
Sayfa 162Kitabı okudu
İnsan ruhu köylü, kaba ve pistir- aşk, ten, çığlık-, maddeden kurtulup düşünce olur ve aklın yüksek dereceli fırınında simyadan simyaya sürüp gelişir.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
Hayatım yanlış yola sapmıştı, insanlarla olan ilişkilerimi bir iç konuşma haline sokmuştum. O kadar düşmüştüm ki bir kadına aşık olma ile kitap okuma arasında seçim yapmam gerekse, kitabı seçerdim.
Sayfa 126Kitabı okudu
Benim buradaki sevincim çok büyük. Çünkü çok çok basit şeylere seviniyorum. Sevincim, dayanıklı nesnelerden fışkırıyor: temiz hava, güneş, deniz ve kepekli ekmek.
Sayfa 113Kitabı okudu
Bir kimse zamanının çoğunu yalnız geçiriyorsa insanlar onun başarısız olduğunu düşünme eğilimindelerdir, çünkü akılları, bir insanın yalnız kalmayı seçebileceğini almaz.
Boşluk duygusu genellikle insanların, hayatlarına ya da içinde yaşadıkları dünyaya ilişkin etkili bir şey yapmaktan aciz olduklarını hissetmelerinden kaynaklanır.
Yeryüzünde canlı kalmanın bir bakıma suç işlemeden olamayacağını bilmeyen, kendilerini suçsuz sanan insanlardan çekiniyor, utanıyordu.
Sayfa 113Kitabı okudu
52 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.