Kitabın konusu, özellikle kendini yetersiz hisseden veya hayatından memnun olmayan insanlar için büyük bir ilham kaynağı olabilir. Nora Seed’in hikayesi, insanların hayatındaki seçimlerin ne kadar önemli olduğunu ve bu seçimlerin insanların hayatlarını nasıl şekillendirebileceğini anlamalarına yardımcı oluyor.
‘'Var olan tek sır, bir sır olduğunu düşünen insanların olmasıdır'’ diyerek başlar yazar önsöze. Kitap boyunca bir sırrın peşindeymiş gibi okuru sürüklemesinin de önsözüdür aynı zamanda. Bu kitap Fernando Pessoa’nın ölümünden sonra ortaya çıkan notları ve günlüklerden toplanan ‘'olaysız bir öz yaşam’' öyküsüdür. Kendisini de kitapta ‘'bu kitap hiç hayatı olmamış bir adamın biyografisidir'’ diye not düşmüştür. ‘'Ben hep şimdiki zamanda yaşarım'’ dese de, geçmişten kurtulamayacak kadar geçmişe ve geleceği karamsar görecek kadar geleceğe saplantılı bir adamdır bay Pessoa çünkü, iki sonraki cümlesinde şu yer alır: ''Geçmişim, olmayı başaramadığım her ne varsa onlarla dolu.''
Kitabın en sevdiğim cümlesi ve sorusu şudur. ''HİSSETMEK NE RENKTİR?''
Kendinizi ve insanlığınızı sorguluyorsanız bu kitabı mutlaka beğeneceksiniz.
Ölüm bir direnmeydi. Ölüm, iletişim kurma çabasıydı insanlar gizemli bir şekilde ellerinden kaçan öze ulaşamayacaklarını anlıyorlardı, yakınlık uzaklaşıyordu, tat yok oluyordu. Bir kucaklaşma vardı ölümde.