ŞEKER PORTAKALI - José Mauro de Vasconcelos
Ben kitabı övüldüğü kadar bulamadım. Güzel ama beklentim daha yüksekti, çok tutulduğu için. Sonlara doğru daha güzeldi. Belki de biraz yaş aldıktan sonra tekrar okumam gerek, daha farklı yorumlayabilmek için. 1000kitap' ta bir inceleme paylaşan şöyle demiş:
Sahi çocukken dağlar bile küçüktü bizim için, sonra büyüdük de pireleri deve ettik. Dertleri çözülmez kıldık gözümüzde. İşte bu kitap tam da öyle, hangi yaştaysanız, ona göre yorumluyorsunuz. Bazı cümlelerin acısını büyüyünce anlıyoruz ya işte bu kitap da öyle bir şey.
Diğer incelemeler:
"Kastettiğim onu kalbimde öldürmek, iyiliğini istemekten vazgeçmek. Derken bir gün ölüp gidecek."
Böyle diyor Zeze, babası için... Kendisini döven, hırpalayan, evde durmak istememesine yol açan herkes için... Ve ekliyor babası saydığı , başını okşayan tek insan Portuga için: "İnsan doğumundan önce babasını seçemez, ama seçmek elimde olsaydı seni isterdim.
Kitap, bir çocuğun çalınan çocukluğunu ve sığındığı; sırdaşı, arkadaşı olan bir şeker portakalının hikayesini anlatıyor. Çocuk kitap boyunca her derdini o arkadaşına anlatıyor. Hatta bazen çocukça aklı ve kocama kalbiyle sevimli arkadaşına dönüp "Ağlarsam ayıp olur mu?" diye sormayı da ihmal etmiyor.
-Ağlasam ayıp olur mu?
+ Ağlamak ayıp değildir sersem, niye ki?
Ye O Kurbağayı! 
Brian Tracy
