Kitap,kitapla aynı isimli öykü ve sarı sıcak, kalemler,beyaz pantolon,keçi,halis serkisof ve daha bir çok kısa öyküden oluşuyor.her öykü birbirinden güzel ama ben en çok sarı sıcak, keçi,beyaz pantolon, halis serkisof ve kalemler öykülerini beğendim. Hele bir beyaz pantolon öyküsü var ki içiniz parçalanıyor.Küçük bir çoçuğun beyaz pantolon ve beyaz ayakkabılara sahip olma sevdası uğruna 3 gün boyunca gece-gündüz ara vermeden müthiş emek sarfederek tabiri caizse kendin büyük bir işte -tuğla ocağı- çalışmasını anlatıyor.Çocuğun o minik ellerinin canla başla tuğlalar pişsin diye ocağa saatlerce çalı-çırpı atışını,küçük bedeninin yorgun düşüşünü ve arada uyuklayışını,döktüğü alın terini hissediyorsunuz adeta.Bu işi kapmak için az çabada harcamıyor.Sonunda onunda beyaz pantolonu olacak ya nasıl da şevkle atıyor odunları tuğla ocağına birer birer. Okurken sık sık hüzünlendim.Yaşar Kemal yine müthiş betimlemeleriyle okura tüm öyküyü yaşatıyor her olayı gözünüzde rahatça canlandırabiliyorsunuz.Ah birde Çukurova’dan bahsetmiyor mu hemen oracıkta pirinç tarlaları,bataklık ve sonrasında sıtmadan kırılıp geçen çocuklar geliyor gözlerinizin önüne öyküler buram buram Çukurova kokuyor adeta.Öykü severler için güzel öyküler var kitapta Yaşar Kemal’in uzun romanlarına göre öyküler çerezlik niteliğinde okuyun derim...