Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emine Tarhan

Emine Tarhan
@Eminetarhan
•Evliyim• Tam bütün cevapları bulduğunu düşünürsün, sorular değişir...
Emine Tarhan
@Eminetarhan·Bir kitabı okumaya başladı
İrade Terbiyesi
İrade TerbiyesiJules Payot
8.1/10 · 28,7bin okunma
Reklam
214 syf.
·
Puan vermedi
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu
8.5/10 · 44,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Emine Tarhan
@Eminetarhan·2023 okuma hedefini güncelledi.
2023 OKUMA HEDEFİ
14/14 kitap - %100 tamamlandı
14 kitap okudu
14 kitap
2.989 sayfa
3 inceleme
104 alıntı
“Bir tüccar oğlunu mutluluğun gizini öğrenmesi için bilge bir insanının yanına gönderir. Bilge, yanına gelen çocuğun eline içinde iki damla yağ olan bir kaşık verir ve malikanesini dolaşmasını söyler; ama dolaşırken kaşığın içindeki yağı dökmemesini ister. Tüccarın oğlu sarayı gezerken elindeki kaşığın içindeki yağı dökmemek için uğraştığından etrafındaki hiçbir şeye dikkat edemez, malikanedeki güzelliklerin farkına varamaz. Bilge kişinin yanına döndüğü zaman bilge ona saraydaki Acem halılarını ve muhteşem bahçeyi nasıl bulduğunu sorar. Fakat tüccarın oğlu bunların hiçbirini göremediğini itiraf eder. O zaman bilge bir kez daha gezmesini ama bu sefer etraftaki güzelliklere dikkat etmesini tembih eder. Bu defa tüccarın oğlu her yeri altınlarla, ipeklerle, değerli halılarla süslü olan malikanenin içinde hayranlıkla dolaşırken elindeki kaşığa ve içindeki yağa dikkat edemez. Bilge kişinin yanına döndüğünde her şeyi çok beğendiğini anlatır. Bilge kişi de ona kaşıktaki yağın ne olduğunu sorar, tüccarın oğlu mahcubiyet içinde, kaşığa dikkat edemediğini ve yağı döktüğünü fark eder. Bunun üzerine bilge kişi şunu söyler: ‘Mutluluğun gizi, dünyanın bütün harikalarını görmektir; ama kaşıktaki iki damla yağı unutmadan.'”
Reklam
Hazineye ulaşmak için işaretlere dikkat etmen gerekiyor. Tanrı, herkesin izlemesi gereken yolu yeryüzüne çizmiştir, yazmıştır. Senin yapman gereken, senin için yazdıklarını okumak yalnızca.
''Dünyanın ruhu insanların mutluluğuyla beslenir. Ya da mutsuzluklarıyla, arzuyla, kıskançlıkla. Kendi Kişisel Menkıbesini gerçekleştirmek insanların biricik gerçek yükümlülüğüdür. Her şey bir ve tek şeydir. Ve bir şey istediğin zaman, bütün Evren arzunun gerçekleşmesi için işbirliği yapar.''
“Kim olursan ol, ne yaparsan yap, bütün yüreğinle gerçekten bir şey istediğin zaman, Evrenin Ruhu'nda bu istek oluşur. Bu senin yeryüzündeki özel görevindir”
Delikanlı "Kişisel Menkibe"nin ne anlama geldiğini bilmiyordu. "Senin her zaman gerçekleştirmek istediğin şeydir. Hepimiz, gençken, Kişisel Menkıbe'mizin ne olduğunu biliriz." "Hayatın bu döneminde, her şey açık seçiktir, her şey mümkündür ve hayal kurmaktan, hayatında gerçekleştirmek istediği şeylerin olmasını istemekten korkmaz. Ama zaman geçtikçe, gizemli bir güç, Kişisel Menkibe'nin gerçekleştirilmesinin olanaksız olduğunu kanıtlamaya başlar."
Her gün birlikte olmak gereksinimi duymaksızın, her zaman yeni dostlar ediniriz. Papaz okulunda olduğu gibi her zaman aynı insanları görürsek onları yaşamımızın bir parçası saymaya başlarız. Yaşamımızın bir parçası saydıkça da onlar bizim yaşamımızı değiştirmeye kalkışırlar. Bizi görmek istedikleri gibi değilsek hoşnut olmazlar, canları sıkılır. Çünkü, efendim, herkes bizim nasıl yaşamamız gerektiğini elifi elifine bildiğine inanır.
Reklam
"Durduğun yerde değersiz bir bütün olarak kalmaktansa, parçalana parçalana gitmenin büyük doğruluğuna inanmak.”
kaybettiğin yerde bekleme, güçsüzler öyle yapar. sana kapanan kapıyı bir daha çalma, kapanan kapıyı acizler çalar. unutma ki bu aşağılık dünyadasın: kötülüğü baş tacı edip, iyiliği çılgınlık sayan dünyada. şunu iyi bil ki, işine geldiğinde, şeytan da Kutsal Kitap’tan örnekler verebilir ve Cehennem boş, şeytanların hepsi burada... her düşünceni dile getirme, sana yakışmayan hiçbir düşünceyi hayata geçirme. samimi ol fakat asla basit davranma. huzur ancak gökyüzünde vardır... biz ise yeryüzündeyiz.
William Shakespeare
William Shakespeare
“Hakikat; ne parayla satın alınabilecek, ne de liyakat olmadan aktarılabilecek bir şeydir. İnsanın gözlerinden ‘samimiyet’ ışıyana dek, ‘aradığı’ yanı başında dahi olsa, ona ulaşamaz ve Hakikat ona kendini açmaz. Bu bakış açığa çıkmadan insan dünyayı dolaşsa ve tüm kazancını bu yolda harcasa dahi, O’nu bulamaz. Çünkü mesele dışarıda değil, bizzat kendi gözlerinin ardındakindedir. Arayışında samimi olana ve emek verene ise ‘o el’ nerede olursa olsun, ulaşır. Çünkü bu yol fiziksel mesafelerle değil; içsel yakınlık, samimiyet ve emekle ilgilidir.”
Kim kimi ne kadar anlayabilir Ömür hanım?
456 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.