Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ErDenK

ErDenK
@ErDenK
Sıkı Okur
Fotoğrafçı Masal sever..
Raskolnikov, içinde biraz da hoşnutluk sezilen, tuhaf, sinirli, heyecanlı bir havayla çıkıp gitti; Yüzü asılmıştı, dayanılmaz derecede yorgun hissediyordu kendimi ve yorgunluğu giderek artıyordu.
Reklam
Ben kaftanımı ikiye bölüp yarısını komşuma veriyor ve böylece ikimiz birden, hani şu bilinen atasözümüzde olduğu gibi, "Birkaç tavşanın ardından koşan hiçbirini yakalayamaz" diyen atasözümüzdeki gibi, yarı çıplak kalıyorduk.
Çünkü her insanın gidebileceği hiç değilse bir yerin olması gerekmez mi?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Biz burada gerektiği zaman tüm ahlaki duygularımızı bastırır, özgürlüğümüzü, huzurumuzu, hatta vicdanımızı, her şeyimizi, her şeyimizi bitpazarında satışa çıkarırız! Yeter ki, sevdiğimiz varlık mutlu olsun.
Dunya kendisi için, rahat bir yaşam için kendini satmaz, ama bir başkası için satar! Sevdiği, taptığı bir insan için satar!
Reklam
Suyu geçtikten sonra denizden gelen rüzgarlar daha özgürce ediyormuş, gün ise artık o kadar boğucu değilmiş gibi gelmişti.
"Artık yaşama sevincim kalmadı." "Savaşı kaybettikten sonra kimde sevinç kaldı ki?" "Orası öyle. Kiminle karşılaşsan böyle der. Atom bombası Tanrı'nın bize bir cezası."
İnsanların atom bölgesine konut inşa etmesi dört evreden oluştu. Sığınak dönemi, geçici kulübe dönemi, geçici inşaat dönemi ve kalıcı inşaat dönemi.
"Hiçbir şeye sahip olmamak Yine de her şey sahip olmak."
Böceklerin sesi geliyordu. Sarılarak uyuduğum Kayano durmadan annesinin memelerini arıyordu. Dokunduğunun babası olduğunu fark edince sesini bastırarak sessizce ağlamaya başladı. Ağlayarak çok geçmeden tekrar uykuya geri döndü. Sadece ben bu halde değildim. Bu atom bölgesinde gece kaç yetim ve dul ağlıyordu!
Reklam
Bir insanın yüreğini ve o yürekte yatan bu sıcacık duyguyu hissetmesi için, önce hayatını olduğu gibi kabullenmesi gerekir.
Kalbimizde ölenlerin külleriyle ayın on ikisinde Urakami'den ayrıldık ve Mitsuyam Vadisi'ne doğru yola çıktık. Küllerle kaplı alanlardan bir anda uzaklaşıp kendimizi yeşim taşına benzer dağların, taze yeşillikler boyunca esen rüzgarların ve yaşamın canlılığı içinde bulduk. Herkes defalarca durup derin nefes alarak savaşın tozunu ciğerlerinden söküp attı. Tüm bedenimin her nefeste temizlendiğini hissettim
Kol saatime baktığımda çoktan ikiyi geçiyordu. Ne ara saat üç olmuştu ki?
"Nagasaki her daim çok güzel, öyle değil mi?" "İki ay sonra Tokyo'dan döndüğümüzde hala böyle olacak mı acaba?" "Nedense Nagasaki yok olacakmış gibi hissediyorum." "Ben de nedense kalacakmış gibi hissediyorum." Bulundukları yere atom bombası düştü.
Bombardımanın (Atom bombası) Hemen Sonrasındaki Manzara
Ne olmuştu böyle? Şimdiye kadar bu pencerenin altında dalgaları andıran mor kiremitlerle birleşen Sakamoto, İvakava, Hamaguçi semtleri nereye kaybolmuştu? Beyaz, parlak dımanların yükseldiği fabrikalar neredeydi? Gür yeşil yapraklarla kaplı İnasa Dağı'nın yerini kırmızısı kahverengi bir kayalık almıştı. Yaz yeşili dediğimiz yeşilliklerden bir ağaç yaprağı, bir ot sapı bile kalmamış mıydı geriye? Ah, dünya çırılçıplak oluvermişti.
137 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.