Bu yıl okuduğum ve etkisinden çıkamadığım bir çok kitap oldu. Hepsini tek tek neden seçtiğimi ele almak isterdim. Lakin kendimi bildim bileli elim durmaz. Her şeyi yazmadan duramazdım :)
1.
9 Ağustos 1945'te Nagasaki'ye atılan atom bombasını, görevde olan bir doktor tarafından, orada yaşanan cehennemi anlatan bir kitap
Nagasaki'nin Çanları. Kendisi de yaralanmasına rağmen büyük bir fedakarlık göstererek hayatta kalanlara sağlık hizmeti götürmeye çalışan doktor Takaşi Nagai yaşanan dramı hem yıkımın biyografisi hem de travmatik otobiyografi şeklinde bizlere aktarıyor.
Geriye kalan bir doktorların hem öğrencilerini hem de dostlarını tedavi etmeye çalışmaları, anlatılan o yanmış, yaralanmış insan tasvirleri içimi parçaladı.
Yaşanan tüm bu yıkımda olan sadece suçu olmayan masum halka oldu. Geçtiğimiz zamanda, Oppenheimer filmini izledikten sonra kitapta yer alan bir cümleye hak vermemek elde değil.
"Bilimin zaferi, vatanımın yenilgisiydi. Fizikçilerin sevinci, Japonların kederiydi."
1945 yılında Nagasaki'ye atılan insanlık tarihinin büyük vahşetlerinden biri olan atom bombasını ve ardında getirdiklerini bir doktorun dilinden okumak paha biçilemez. Hepimizin bildiği bir olayı anlatıyor aslında. Özellikle Oppenheimer filmi çıktığından beri oldukça ilgi gören bir konu.
Ancak insanların zihinlerinde beliren olaylar sadece bombanın oluşumu, şiddeti ve savaşın sonuçları. İktidarlar arasındaki savaşta, tüm acıyı sivil halk çekmesine rağmen halkın yaşadıkları arka planda kalıyor. Fikrimce tarihi olay ve olguları değerlendirebilmenin en iyi yolu, o dönemde yazılmış kitapları okumaktır. Sadece politik bir bakış açısıyla yorumlayarak anlamak mümkün değildir.
Kitapta oldukça fazla tıbbi terim bulunuyor. Kuantum fiziğinden de kısmen bahsettiği söylenebilir. Yazar fazla detaya girmediği halde karşılaştığı vakalar yürek burkuyor. Bombanın şiddeti bu kitapla rahatlıkla anlaşılıyor. Fazlasıyla trajik, oldukça önemli bir eser.
Japon klasiklerini fazlasıyla seven biri olarak bu kitabın benim için en iyilerden olduğunu söyleyebilirim. Betimlemelerinin uygunluğu, yaşanan acıyı vermesi ve teknik terimlerle hikayeyi desteklemesi muhteşem bir şeydi. Tamamen o anı hissediyor gibi yüz ifadeleri verdirdi bana. Bir doktor atom bombası karşısında en fazla ne yapabilir sorusuna yanıttı. Baş karakter kişiliği ile saygı kazandı benden. Sonunun güzel bağlanması ve istenilen mesajı gerçek anlamıyla vermesi ise kitabı fazlasıyla güzelleştirdi. Atom bombası gibi bir yıkıcı gücün nelere mal olduğu bilinciyle baş başa kaldım bir süre. Üstelik son sayfalarda annesiz babasız kalan çocuklar için dediği gibi.
Atom çağındayız ve bunun ne getireceğini bilmiyoruz.