Hepimiz iki büyük korkunun, ölüm korkusu ile yalnızlık korkusunun zincirlerine vurulmuş değil miyiz? Onları bir başımıza taşıyamadığımız için, onları unutabilmek için türlü duygular yaratmışız. Sevgi de kendimizi avutmak içindir. Seveceğiz, sevmeğe inanacağız ki sevilelim; yani bizi düşünen, ölmemizi istemiyen, bizim ölmemizden belki bizim kadar korkan kimseler bulunsun. Böylece korkularımızı birleştirirsek , önüne geçilmez diye titrediğimiz sona belki karşı koyar, onu hiç olmazsa geciktiririz.