BİR KİTABIN SAYFALARI
Baktım rüzgârsın sen
baktım çamaşır ipini zorluyorsun
hepimizin derdi güzel yaşlanmak sevgilim
baktım bir kitabın sayfalarını çeviriyorsun
ayağına terlik giy
Bu dünya, senden olmayanlarla hoştur. Onların sana verdiği ilimlerle, kıymetlerle, gönüllerle hoştur. Sadece senin gibiler değil, senden olmayan da çok yaşasın ki, sen de yaşa. Hele bir de onun gözüyle gör şu fani dünyayı. Herkes beyaz olsa, o zaman beyazı fark edemezsin ki. Değil mi? Veyahut da siyah. Beyaz en güzel siyahta belli eder kendini. Beni ben yapan yegane şey, benden olmayandır. O yoksa, sen de yoksun. Ne anlamın kalır, ne rengin belli olur, ne de tadın…”
Hükümet Kadın filminden/ Aziz Veysel Nuroğlu
Bir solukta okuduğum bir kitap oldu bu tür kitaplar genelde okuyan biri değilim ama okunması gereken bir kitap ülkemiz din adı altında cemaatlere bu kadar teslim olmuşken ve cemaatlerin bunu Allah için yaptıklarına inanan bu kadar aptal insanlar varken okunması gereken bir kitap ben müslümanım diyen insanlar ve halla Allah ile arasına aracı koyan insanların kendini sorgulaması gerekiyor kitapta yazarın da belirttiği gibi ne zaman bu şeyhler dervişler türedi o zaman akıl ve bilimden uzaklaştık sadece ibadeti islam sanan bir toplum olduk kitaptaki Kuran-ı Kerim alıntıları giderek nasıl putperest toplum olduğumuzun kanıtı burada Mustafa Kemal Atatürk’ün neden tekke ve zaviyeleri kaldırdığını neden dini kendi dilimizde öğrenmemiz gerektiğinini vurgulamasının önemini bir kez daha anlıyoruz incelememi kitabın son sayfasında yer alan İbn Hal- dun’un bir sözüyle noktalıyorum:
“Akletmek Müslümanlar tarafından terk edildi ve bu yüzden zelil bir hale düştüler.”
Sizin Dünya’da insanlar,” dedi Küçük Prens, “bir bahçede beş bin gül yetiştiriyorlar; yine de aradıklarını bulamıyorlar.”
“Bulamıyorlar,” dedim.
“Oysa aradıkları tek bir gülde, bir damla suda bulunabilir.”
“Doğru,” dedim.