Her akşamki yoluma koyulmuş gidiyorum.
Her akşamdan vücudum bu akşam daha yorgun.
Öyle istiyorum ki bu akşam biraz sükûn,
Bir cami eşiğine yatıversem diyorum
Rabbim, şuracıkta sen bari gözlerimi yum!
Sen, bana en son kalan, ben senin en son kulun;
Bu akşam, artık seni anmayan İstanbul'un
Bomboş bir camiinde uyumak istiyorum.
Sonsuz sessizliğini dinlemek istiyorum.
Bilirim ki taşlığın bir döşek kadar ılık,
Sana az daha yakın yaşamak için artık,
Rabbim, ben yalnız zeytin ve ekmek istiyorum.
Böyle sonbahar mı olur?
Yüreği titremiyor,
Asfalt, beton, cam, her tarafı otomobil,
Bilançoda bir rakam
Çektiğimiz acılar,
Bitmesiyle bir oluyor aşkların başlaması,
Telefonda bozdurulup
Duygular kirleniyor,
Mavi mora dönüşmüş,
Sarılar çoktan yeşil..
Yanlış ama kim biliyor?
Bir de bu var,
Yaşamak,
Doğruların yanlışlarda aranması..
Boğaziçi'nde sis
Unutulmuş vapurlar...