Nefessiz okumak bu olsa gerek. Sahi Hasret hiçbir şeye hasret kalma derken annen her şeye hasret kalmamalıydın. Mesela gün ışığına, annene, yemeğine, sevgiye, oğluna... Her şey bir psikoloğun bir meslektaşının yerine hapishanede bir seansa gitmesiyle başladı ve sonrası bir film gibi aktı geçti. Sahi bu hikaye bizim için bir film gibi akıp giderken Hasret için de öyle olmuş muydu??