Adı Ooota olan çevirmenimin beni kabileye sunmasıyla
kaygılarımı bir kenara ittim. Genç adam, kendi adını
Ooooooo diyerek uzattığı bir Ooo ile söylüyor, kısaca -ta-
diye bitiriyordu.
Çok sonra anlayacaktım ki, maddi nesnelerden ve bazı
önyargılardan kurtulmak “varolmaya” doğru yapacağım o
yürüyüşün gerekli ve vazgeçilmez bir adımıydı
“Harika” diye düşündüm. “Uçak parası, otel odası ve
Avustralya yerlileri ile tanışma onuruna yeni giysiler için yedi
yüz dolarımı harcadım ve şimdi görüyorum ki bırak son
modayı izlemelerini, İngilizce bile bilmiyorlarmış! “