Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gülben Üstüner

“İyileştim mi?” “Hayır.Siz farklı bir insansınız,ama herkes gibi olmak istiyorsunuz. Bu da bana kalırsa,ciddi bir hastalıktır.” “Farklı olmayı istemek bir hastalık mı ?” “Evet,kendinizi herkes gibi olmaya zorlarsanız,öyle. Nevrozlara,psikozlara,paranoyaya yol açar. Doğayı çarpıtmaktır bu,Tanrı’nın yasalarına karşı gelmektir; dünyanın bütün dağlarında,ormanlarında,bir tek yaprağı bile bir başkasının tıpkısı olarak yaratmamıştır Tanrı. Oysa siz farklı olmayı delilik sayıyorsunuz,onun için de Villete’te kalmayı yeğlediniz çünkü burada herkes farklı ve böylece siz kendinizi herkes kadar normal görüyorsunuz. Dediklerimi anlıyor musunuz?” “İnsanlar doğaya aykırı davranıyorlar çünkü farklı olmaya cesaret edemiyorlar,o zaman da bünye Vitriol üretmeye başlıyor. Bu zehrin yaygın olarak bilinen adu Acılaşma’dır.”
Reklam
Leyla,Anne’nin bir keresinde Babi’ye “İnançları,davası olmayan bir erkekle evlenmişim” dediğini duymuştu. Anne anlamıyordu. Bir aynaya baksa,karşısında erkeğin asla sarsılmayan inancını,en vazgeçilmez davasını göreceğini anlamıyordu.
“Benim gururumu çiğnemeseydi,onun gururunu kolaylıkla bağışlardım”
Sayfa 22 - Olympia Yayınlaru

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hiç kimse tarafından korunup gözetilmemiş,kimsenin yakını sayılmamış,bir sineği bile iğneye tutturup mikroskopta incelemeden geçmeyen bir doğa bilgininin dahi ilgilenmediği bir varlık yitip gitmişti.
Moina,ablan şunu demek istiyordu besbelli: Bir kız mutluluğu,alışılmış düşüncelerin dışında,macera hayatında,hele annesinden uzak,hiçbir zaman bulamaz.
Sayfa 227