Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Enes Genç

Enes Genç
@Gncenes
İnsan olan onuruyla yaşar.
Osmanlı imparatorluğu herhangi bir veya iki devletin Siyasal tekeli altında değildi. Büyük devletlerin hepsine karşı güçsüzdü, fakat denge politikası izleyecek kadar bir siyaset yapma yeteneğine sahipti.
Sayfa 36 - TimaşKitabı okuyor
Reklam
Tanzimat devri tarihi ve dramatik, ne grotesk, ne de mutantan (tantanalı, debdebeli) bir tarihtir, kelimenin tam anlamıyla bir trajedidir. Trajik bir çözülmezliğin içten içe, ağır ağır kaynamasıyla tarihin ilerlediği bir zamandır. Bir toplumun kurumlarıyla, gelenekleriyle, devlet adamlarıyla kaçınılmaz bir yazgıya doğru ilerlediği, karanlığın ve gafletin yanında fazilet ve aydınlığın ortaya çıktığı, çöküşle ilerleyişin boğuştuğu, Osmanlı tarihinin en uzun asrıdır.
Sayfa 35 - TimaşKitabı okuyor
Toplumda zevkler değişmişti; resimde, mimarlıkta, musikide gelenekselin yanında bir yeni vardı. Bu daha çok Avrupa’dan etkilenen bir yeniydi. Parlak bir başlangıç sayılmazdı, güçlenip yayılmadı, ama eskiyi etkiledi, değiştirdi.
Sayfa 34 - TimaşKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Türkiye yönetimi ve eğitimi kaçınılmaz olarak batılılaşıyordu. Modernleşme eğitime yansıdıkça medrese çevresi ve ilmiye sınıfı bunun dışında kalıyor, devlet ve toplum hayatındaki eski egemen rolünü kaybetmeye başlıyordu. İran’ın modernleşmesi ile Osmanlı modernleşmesi arasındaki en önemli fark budur. İran’da adeta ruhban sınıfı diyecegimiz din adamları modern eğitimi de alarak yerlerini muhafaza edebilmişlerdi.19. yüzyıl bir kültürel düalizm asrıdır. Bu hukuk ve idare alanında da böyledir. İşte bu sancılı durumdur ki, önce Jön Türkleri, sonra Cumhuriyetçileri başarılı bir biçimde radikal çözümler aramaya sevk etmiştir.
Sayfa 30 - TimaşKitabı okuyor
19. yüzyılın sonunda muallime hanım Türk toplum hayatında yerini almıştı.
Sayfa 30 - TimaşKitabı okuyor
Reklam
Tanzimat dönemi, ferdin hayat ve kazanç güvenliğini sağlamaya yönelik hareketler ve yasama girişimleri ile başladı. Rejimdeki Avrupalılaşma kanun devleti olma hareketi kurumlara, oradan eğitime ve düşünceye yansıdı. Türk toplum hayatına kadın girdi.
Sayfa 29 - TimaşKitabı okuyor
Namık Kemal’in özgürlükçülüğü ulusçu bir esasa dayanmaz. Onun “vatan”ı İslamların vatanıdır. Laik de değildir. Latin harflerine karşıdır. Medeni kanunun adını ağzına almaz. Ama ondan daha İslamcı olan ve parlamento’yu bile gerçek temsili bir organ olarak görmeyecek kadar otoriteye baş kaldıran Ali Suavi, bir çok yönleriyle meşrutiyet reformlarının da ötesinde taleplerde bulunur. (Daha öz Türkçe, tek evlilik ve hatta Ulusçu yaklaşımlara sahip olduğu görülüyor).
Sayfa 29 - TimaşKitabı okuyor
Osmanlı batılılaşması, Batıyı hayranlıkla değil, zorunluluk nedeniyle tercih etmiştir.
Sayfa 28 - TimaşKitabı okuyor
17. yüzyıldan beri Japonlar Avrupa tıpını, tektiğini ve düşüncesini izliyordu. Avrupa düşünü ve medeniyeti ile Japonya’nın ilişkileri dün böyleydi, bugün aynı şey daha yoğun olarak sürüyor. Japonya 19. yüzyılda Alman Medeni Kanunu’nu kabul etti. Bu İsviçre Medeni Kanunu gibi değil, derin hukuk bilgi ve yönetimi isteyen bir metindir.
Sayfa 26 - TimaşKitabı okuyor
Batılılaşma, yani batı gibi olmak, batıyı benimsemek. Bu kavram Türkiye’nin hayatında 18. yüzyıldan beri rahatsız eden, görünmeyip hissedilen bir Demokles kılıcı gibi var.
Sayfa 20 - TimaşKitabı okuyor
Reklam
Her toplum zamanın akışı içinde sürekli değişim geçirir.
Sayfa 13 - TimaşKitabı okuyor
Enes Genç
@Gncenes·Bir kitabı okumaya başladı
İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı
İmparatorluğun En Uzun Yüzyılıİlber Ortaylı
8.2/10 · 2.395 okunma
119 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Filistin Sorunu ve FKÖ
Filistin Sorunu ve FKÖRaşid El Gannuşi
0/10 · 6 okunma
Şeyh el - Kassam’ın Filistin tepelerinde şehit edilmesinden yarım yüzyıl geçmeden, İslamcıların mücadele alanına geri döndükleri görünüyor. Hem de mücadelenin tam zamanında…
Sayfa 116 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
Filistin meselesi dünyanın her tarafında Müslüman için bir görev meselesiydi.
Sayfa 112 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
3.081 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.